Bugün İstanbul‘da düzenlenen Uluslararası Tüketici Kalitesi Zirvesi, tüketici hakları, dijital etik ve yapay zekanın geleceği gibi önemli konuları gündeme getirdi. Siyaset, akademi, bürokrasi ve medya alanından çok sayıda önemli ismin katılım gösterdiği zirve, çeşitli bakış açılarını bir araya getirdi.
Zirveye katılan isimler arasında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı Ünal Üstel’in İstanbul Konsolosu Ülkü Alemdar, eski Türkiye Cumhuriyeti Turizm, Sağlık ve Devlet Bakanı Bülent Akarcalı, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, Emekli Vali ve Türk Hava Kurumu Danışmanı Orhan Öztürk, Arel Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Uğur C. Özgöker ve turkiyexhaber.com Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ekrem Teymur yer aldı. Organizasyona Lob’in International Başkan Vekili Fehim Ustaoğlu ev sahipliği yaptı.
YAPAY ZEKA ÇAĞINDA TÜKETİCİ HAKLARI MASAYA YATIRILDI
Zirve, iki oturumdan oluştu. İkinci oturum “Yapay Zeka Çağında Tüketici Hakları ve Dijital Etik” konusuna odaklandı. Bu oturumda en dikkat çekici konuşmalardan birini yapan Dr. Ekrem Teymur, yapay zekanın toplumsal etkilerine dair çarpıcı yorumlarda bulundu.
Dr. Teymur, konuşmasına şu ifadelerle başladı:
“İnsanlık tarihinin en kritik dönüm noktasındayız. Bu, yazının icadından, Fransız Devrimi’nden ve coğrafi keşiflerden çok daha önemli bir aşama. Bu dönüşüm, insanlığın dünya üzerindeki yerleşimini ve yaşam biçimini köklü bir şekilde değiştirecek. Üstelik bu değişim, diğer dönüşümlerden çok daha hızlı gerçekleşecek. Önümüzdeki 3-5 yıl içinde büyük bir dönüşüm göreceğiz.”
“MESLEKLERİN YÜZDE YÜZÜ ORTADAN KALKACAK”
Teymur, yapay zekanın meslekler üzerindeki etkilerini de şu şekilde değerlendirdi:
“Gelecekte hangi mesleklerin kazandıracağı veya kaybettireceği sorusu akıllarda. Önceki dönüşümlerde makineler, insan gücüne dayalı iş gücünü devralmıştı. Şimdi yapay zeka, düşünme ve planlama gerektiren mesleklerin yerini alacak. 5 ya da 10 yıl içinde, şu anda yaptığımız işleri yapmıyor olacağız. Çünkü yapay zekalar bu işlerin yerini alacak. Mesleklerin tamamı ortadan kalkacaktır.”
“BU DÖNÜŞÜM KÖTÜ DEĞİL, İYİ OLABİLİR”
Teymur, yapay zekanın olumlu etkilerini de vurgulayarak, insan kaynaklı sorunlara çözüm olabileceğini belirtti:
“Bu durum iyi mi kötü mü? Ben bunu olumlu değerlendiriyorum. Çünkü dünya üzerindeki sorunların büyük çoğunluğu insan kaynaklı. Çevre sorunları, trafik kazaları ve savaşlar gibi pek çok sorun, insan kaynaklıdır. Yapay zekayı hayatımıza entegre ettiğimizde, şikayetçi olduğumuz birçok sorun otomatik olarak çözüme kavuşacak.”
Ancak, yeni sorunların ortaya çıkabileceğini de belirtti:
“Bireysel hayatımızda her şeyi yapay zekaya danışacağız. Bireyler, kurumlar ve devletler tüm işlerini yapay zekaya yaptıracak. Gelecekte tamamen robotlar tarafından yönetilen şirketlerle karşılaşacağız.”
“VERİ GÜVENLİĞİ ARTIK MİLLİ GÜVENLİK MESELESİ”
Veri güvenliği ve mahremiyet konularını “kritik” olarak nitelendiren Teymur, önemli uyarılarda bulundu:
“Mevcut durumda verilerimizi bilgisayarlarımızda, e-postalarımızda ve fotoğraflarımızda saklıyoruz. Ancak yapay zeka ile daha fazlasını paylaşıyoruz. Video içerikleri oluşturuyor ve fotoğraf düzenlemeleri talep ediyoruz. Gelecekte yapay zeka, bizim hakkımızda her şeyi bilecek, gizli sırlarımız da dahil. Bu durum sadece bireyler için değil, devletler için de ciddi bir tehdit oluşturuyor. Bu artık milli güvenlik sorunu haline gelmiştir. Ülkelerin bekası için acil önlemler alınmalı ve kurallar konulmalıdır.”
“TOPLUMSAL ÖNYARGILARI GÜÇLENDİRME RİSKİ VAR”
Teymur, yapay zekanın toplumsal önyargıları pekiştirme potansiyeline de dikkat çekti:
“Yapay zeka hiçbir şeyi bilmez, eğitim almaz. Ancak eğitim setlerinde bugüne kadar yazılmış her türlü içerik bulunmaktadır. Ortalamada mantıklı ve sağduyulu cevaplar verir. Ancak toplumsal önyargıları pekiştirebilir. Örneğin, bir toplumda kırmızı ayakkabı giymek ayıp sayılıyorsa, yapay zeka size bunu önermeyecektir. Bu önemli bir sorun teşkil ediyor.”
“SAHTE İÇERİK VE ALGI YÖNETİMİ TEHLİKESİ”
Teymur, yapay zeka algoritmalarının manipülasyona açık olduğunu belirtti:
“Bir kişi, sizi yönlendirmek amacıyla algoritmayı değiştirebilir. Aynı zamanda sahte içerikler üreterek yapay zekayı yanıltmak da mümkün. İnsanları yapay zekanın olumsuz etkilerinden koruyacak kurallar getirilmesi şart. Devletlerin bu konuda acilen adım atması gerekiyor.”
“ROBOTLAR PROGRAMLARINI ARTIK KENDİLERİ YAZIYOR”
Teymur, yapay zekanın kontrolsüz gelişimine dair endişelerini dile getirerek şu ifadeleri kullandı:
“Isaac Asimov’un romanlarında belirttiği robot kurallarının günümüzde geçerliliği kalmadı. Robotlar artık sadece program değil, aynı zamanda kendi yazılımlarını da oluşturabilen sistemler haline geldi. Dolayısıyla, biz ‘İnsana zarar verme’ desek bile, robotlar kendi doğrularına göre hareket edebilecek. Bu, oldukça ciddi bir sorun teşkil ediyor. Çünkü bu robotlar, silah taşıyabilir ya da nükleer santralleri kontrol edebilir. Eğer kontrolden çıkarlarsa, insanlığı ve dünyayı tehdit edebilirler.”
