Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, yaptığı açıklamada, “İmalat sanayisindeki toplam istihdamın yüzde 14’ünü hazır giyim sektörü sağlıyor.” ifadesini kullandı.
Gültepe, İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) tarafından düzenlenen ‘Türk Hazır Giyim Endüstrisinin Dönüşüm Yolculuğu’ toplantısında, hazır giyimin, katma değeri, istihdamı ve ihracatı ile Türkiye’nin en stratejik sektörleri arasında önemli bir yer tuttuğunu vurguladı.
Kendi sözlerine devam eden Gültepe, “Kilogram başına ortalama 20 dolarlık birim değeriyle ihracat yapıyoruz. Türkiye’de imalat sanayisindeki toplam istihdamın yüzde 14’ünü hazır giyim sektörü oluşturuyor.” dedi.
2022 yılında 21,2 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek en yüksek yıllık ihracat değerine ulaştıklarını ifade eden Gültepe, 2024’te ise yaklaşık 18 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirdiklerini aktardı.
Hazır giyim sektörü açısından Avrupa Birliği’nin (AB) stratejik bir pazar olduğuna dikkat çeken Gültepe, ihracatlarının yaklaşık yüzde 70’inin AB’ye yapıldığını belirtti.
TİM Başkanı Gültepe, “Almanya, İspanya ve Hollanda gibi ülkelerde güçlü bir varlığımız bulunuyor. Yakından tedarik etme stratejimiz, güçlü pozisyonumuzu daha da pekiştiriyor. AB pazarındaki avantajlarımıza rağmen, orta ve uzun vadede bu avantajların yeterli olmayacağını biliyoruz. Bu nedenle dijital ve yeşil dönüşüm olarak adlandırdığımız ikiz dönüşümü hızla tamamlamak istiyoruz. Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanında önemli mesafeler katettik. Dönüşüm için Avrupa Birliği fonlarını etkin bir şekilde kullanıyoruz.” dedi.
Gültepe, tamamlanan ve devam eden projeler için AB’den toplam 37 milyon avro hibe desteği aldıklarını da sözlerine ekledi. Türk hazır giyim sektörünün, geri dönüşüm, karbon ayak izinin azaltılması, dijitalleşme ve sosyal uygunluk konularında Avrupa standartlarını yakaladığını ifade eden Gültepe, “Türk hazır giyim endüstrisi bugüne kadar girdiği tüm önemli sınavları başarıyla geçmiştir. Bu başarının bir sonucu olarak, hazır giyim üretiminde marka ülke konumundayız. İkiz dönüşümle sektörümüzün avantajlarına bir yenisini daha ekleyeceğiz.” şeklinde konuştu.
Gültepe, Avrupa Birliği pazarında kalıcı rekabet üstünlüğünün ancak Gümrük Birliği’nin tam modernizasyonuyla sağlanabileceğini bildirdi. Değişen ekonomik koşullara bağlı olarak Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerektiğini vurgulayan Gültepe, “Ayrıca, Avrupa Birliği’nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye’nin de dahil edilerek üçlü kümülasyon sağlanması önemlidir. Bu konularda EURATEX başta olmak üzere Avrupa’daki muhataplarımızın desteğini bekliyoruz.” dedi.
Gültepe, konuşmasında ayrıca, İsrail ve İran arasındaki gerginliğin çatışmaya dönüşmesiyle bölgede tansiyonun arttığını da belirtti. Korumacı ticaret politikalarının küresel değer zincirlerinde ciddi kırılmalara neden olduğunu vurgulayan Gültepe, “Bu korumacı önlemler yalnızca hedef ülkeleri etkilemiyor, aynı zamanda tüm tedarikçileri de olumsuz etkiliyor.” şeklinde konuştu.
TİM Başkanı, “Öngörülemeyen politika değişiklikleri, hazır giyim üreticilerinin finansal sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Belirsizliklerin bu kadar arttığı bir dönemde, hızlı, esnek ve verimli üretim stratejik bir önem kazanıyor. Bu noktada Türk hazır giyim endüstrisi, stratejik bir çözüm ortağı olarak öne çıkıyor.” diye ekledi.
Dönüşüm yolculuğunun yalnızca bir vizyon değil, aynı zamanda ortak sorumluluk ve yatırım gerektirdiğine de dikkat çeken Gültepe, burada tüm paydaşların önemli roller üstlendiğini ifade etti.
Gültepe, kamu yatırımlarının modernizasyonu hızlandırmasını, uluslararası alıcıların kısa vadeli fiyat rekabeti yerine uzun vadeli ve değer odaklı iş birliklerine yönelmesini, finans kuruluşlarının sürdürülebilirlik temelli kredilerde sektöre öncelik vermesini ve test ve doğrulama kuruluşlarının sahadaki gerçeklerle uyumlu rehberlik yapmasının önemini vurguladı.
Gültepe, “Bu koşulları sağladığımızda Türkiye’yi küresel sürdürülebilir moda üssü yapma hedefimizi ulaşılabilir bir vizyon haline getirebileceğimize inanıyorum.” dedi.
Türkiye’nin Avrupa için ideal ortaklığı sağladığını söyleyebiliriz.
Avrupa Tekstil ve Giyim Konfederasyonu (EURATEX) Başkanı Mario Jorge Machado, Türkiye’nin Avrupa Birliği’nin genel olarak 6. en büyük ticaret ortağı olduğunu belirterek, Türkiye ile Avrupa arasındaki ilişkilerin büyük önem taşıdığını ifade etti.
Machado, Türkiye’nin tekstil ve giyim anlamında Avrupa Birliği’nin en büyük üçüncü tedarikçisi olduğunu, Çin ve Bangladeş’ten sonra geldiğini vurgulayarak, “Türkiye ve Avrupa arasındaki ticaret çok mühim. Türkiye’nin ihracatının yüzde 40’tan fazlası Avrupa’ya yöneliyor. Bu durum, yakınlık, kalite ve sürdürülebilirlikle mümkün oluyor.” dedi.
Machado, “Ortak hedeflerimiz var ve bunlar bizi daha güçlü ilişkiler kurmaya yönlendiriyor. Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim endüstrisi, EURATEX organizasyonunda dört üye ile temsil ediliyor. Bu dört önemli organizasyon, EURATEX’e büyük katkılar sağlıyor.” ifadelerini kullandı.
Brüksel’deki ekiplerinin iş süreçlerini kolaylaştırdığını belirten Machado, “Tekstilin ve hazır giyimin Avrupa Birliği çıkarlarının savunulmasında ve global olarak da anılmasında destekler önemli. Avrupa Birliği’nin tedarik zincirini çeşitlendirmek arzusu ve kritik endüstrileri kendine yakın olan bölgelerden tedarik etme isteği güçlü bir noktadır.” şeklinde konuştu.
Machado, politik gerilimlerin küresel değer zincirinin bölgeselleşmesine olanak sağladığını belirterek, “Artık yeni bir dünyaya girmiş bulunuyoruz. Türkiye’nin coğrafi yakınlığı, esnek üretimi ve hızlı teslimat kapasitesi ile Avrupa için ideal bir ortaklık sağladığını söyleyebiliriz.” dedi.
