İzmir’de süregelen yangınlar, şehrin ekosistemine ve ekonomisine büyük zararlar verdi.
İZMİR(Turkiyex Haber) – İzmir Planlama Ajansı (İZPA) yetkilileri, özellikle Seferihisar ve Menderes bölgelerinde meydana gelen yangınların, önemli habitat kayıplarına yol açtığını bildirdi. Bu yangınlar, yanan tarım, orman ve mera alanları nedeniyle yaklaşık 50 bin küçükbaş hayvanın doğal beslenme alanlarını kaybetmesine neden oldu.
Yangınlar, toplamda 10 bin hektarlık bir alanı etkileyerek, arıcılık ve zeytincilik gibi tarımsal faaliyetleri de olumsuz yönde etkiledi.
Seferihisar ve Menderes’te meydana gelen yangınlar, yaklaşık 10 bin hektar alanı yok ederek hem ekolojik hem de ekonomik alanda büyük yıkıma neden oldu. İZPA yetkilileri, yangınların etkilediği bölgelerde yaşamın hızla normale dönmesi için sosyal ve ekolojik onarım çalışmalarının bir an önce başlatılması gerektiğini vurguladı.
“YAŞAM ALANLARI KAYBOLDU”
İZPA Genel Müdür Vekili Aykut Uçar, yangınların İzmir kent merkezine yakın doğal alanlarda meydana geldiğini belirtti. Geçmiş yıllarda Orhanlı Mahallesi’nin kuzey ve kuzeydoğusunda da büyük yangınlar çıktığını hatırlatan Uçar, bu yangınla birlikte bölgenin neredeyse tamamının yandığını ifade etti. “Bu alan, önemli bir tarım havzası ve doğal alan. Burada yaşanan kayıplar, hem ekolojik hem de ekonomik açıdan sarsıcı boyutta. İzmir için doğal alanları ve habitatları kaybetmek büyük bir kayıp. Bölgedeki pek çok endemik bitki türü ve yaban hayvanı yaşam alanlarını kaybetti” dedi.
“ORMAN YANGINLARINDAN EN FAZLA HAYVANCILIK ETKİLENDİ”
Menderes ve Seferihisar bölgelerinin önemli tarım havzalarından biri olduğunu belirten Uçar, “Karakoç ve Orhanlı dereleri ekolojik ünitelerinin batı ve doğu yamaçları yandı. Bu alanlarda hurma zeytinlikleri zarar gördü. Arıcılık ve bağcılık gibi faaliyetler de olumsuz etkilendi. Ancak orman yangınlarından en fazla hayvancılık etkilendi. 50 bin kadar küçükbaş hayvanın yangından etkilendiğini tahmin ediyoruz. Bu bölgelerde hayvancılık, meralarda doğal yöntemlerle otlatma şeklinde yapılıyordu. Yangınlar, bu alanları yok etti ve bu durum önümüzdeki dönem için ciddi bir ekonomik kayıp oluşturdu” diye konuştu.
“ALANLARIN HIZLICA ONARILARAK YENİDEN KÖYLÜYE KAZANDIRILMASI ÖNEMLİ”
Uçar, hurma zeytin, meyve ve sebze bahçelerinin de yangından etkilendiğini hatırlatarak, “Bu bölgede yaşayan köylüler, doğal alanlardan beslenip üretim yapıyordu. Yangınlar, ormancılık, derleyicilik ve toplayıcılık faaliyetlerini de olumsuz etkiledi. Bu nedenle bu alanların hızlıca onarılarak yeniden doğaya ve köylüye kazandırılması büyük önem taşıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, yangın sonrası barınma, gıda ve tarım konusunda gereken desteği sağlıyor” şeklinde konuştu.
AYLIK BİN 600 YANGININ YÜZDE 40’I ORMANLIK ALANDA
İZPA Bilim Kurulu Üyesi ve İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Ufuk Özkan, doğal afetleri önlemenin zararları telafi etmekten her zaman daha ekonomik olduğunu belirtti. Özkan, afetlere karşı hazırlıklı olmanın önemine dikkat çekerek, “Bu tür krizlere ne kadar iyi hazırlanırsak, hem yangın sayısını hem de şiddetini sivil halk için o kadar azaltabiliriz. Türkiye’de orman teşkilatımızın uzun yıllara dayanan güçlü bir deneyimi var. Ancak, orman alanları üzerindeki insan baskısı, artan nüfus ve şehirlerin genişlemesiyle giderek artıyor” dedi.
Özkan, Türkiye genelinde 1 Haziran ile 1 Temmuz tarihleri arasında çıkan yaklaşık bin 600 yangının yüzde 40’ının ormanlık alanlarda, yüzde 60’ının ise orman ve kentlerin kesişim noktalarında gerçekleştiğini belirtti. Orman yangınlarının sadece bir afet değil, toplumsal bir sorun haline geldiğini ifade eden Özkan, belediyelere önemli bir rol düştüğünü söyledi. Bu kapsamda, İZPA tarafından yayımlanan ‘Belediyeler İçin Orman Yangını Acil Eylem Planı’nın, kurumlar arası koordinasyon ve belediyelerin destekleyici rolü için önemli bir kaynak sunduğunu belirtti.
YANGINLARIN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU İNSAN KAYNAKLI
Özkan, orman yangınlarının yüzde 87’sinin insan kaynaklı olduğunu vurgulayarak, “Akdeniz Havzası’nda iklim koşulları aleyhimize çalışıyor. İzmir’de yağışlar yüzde 45 oranında azaldı, su kaynakları neredeyse tükendi ve haziran ayında hiç yağış almadık. Kuraklık ve rüzgârın etkisi, yangın riskini artırıyor. Kent-orman geçiş alanlarının entegre bir yaklaşımla yönetilmesi gerekiyor. Kamu kurumları arasındaki uyum ve toplumsal farkındalık çalışmaları, bu süreçte kritik önem taşıyor” dedi.
“KOORDİNASYON ÇOK ÖNEMLİ”
Afetlerin yalnızca yönetenleri değil, etkilenenleri de kapsadığını belirten Özkan, “Yönetenler ve etkilenenler bağımsız hareket ettiğinde koordinasyonsuzluk ortaya çıkıyor. Kurumların olduğu kadar halkın da sorumlulukları var. Ormanları kullanmak hepimizin hakkı, ancak bunun ulusal bir kaynak olduğunu unutmamalıyız. Yangınların yüzde 87’si insan kaynaklı ve çoğu ihmal sonucu çıkıyor. Dolayısıyla, daha dikkatli olmalıyız. Yangınlara karşı görev yapan tüm ekiplere kolaylıklar diliyorum” diye ekledi.