Türkiye Yapay Zeka İnisiyatifi (TRAI), 8. yıl dönümüne özel olarak düzenlediği çalıştayın raporunu kamuoyuna sundu. Bu raporda yapay zekanın Türkiye ekonomisine yıllık yaklaşık yüzde 1 oranında katkı sağlayabileceği, yalnızca kamu sektöründe hayata geçirilecek çözümlerle 4 ila 5 milyar dolar arasında tasarruf edilebileceği belirtildi.
İSTANBUL (Turkiyex Haber) – TRAI, 2025 yılı itibarıyla sayısı 411’e ulaşan yerli yapay zeka girişimi ile genişleyen ekosistemin gelişimini bu yıl 8. kez düzenlediği çalıştayda gözler önüne serdi.
Çalıştayda ele alınan stratejik konulara dair bilgilerin yer aldığı raporda, yapay zekanın ekonomik etkileri, girişimcilik ekosistemi, istihdam, etik meseleler ve Agentic AI (Yapay Zeka Ajanları) üzerinde duruldu. Mevcut durum, öncelikler ve çözüm önerileri detaylı bir biçimde incelendi.
Yapay zekanın ekonomik etkileri, yalnızca özel sektörü değil, kamu hizmetlerini de dönüştürme potansiyeline sahip. Akıllı yatırımlar sayesinde gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) yıllık yüzde 1-2 oranında katkı sağlanabileceği, e-Devlet, e-Nabız gibi uygulamaların yapay zeka ile güçlendirilmesinin sağlık, vergi ve denetim alanlarında milyarlarca dolarlık verimlilik fırsatları oluşturacağı ifade edildi.
Türkiye’deki yapay zeka girişimleri, potansiyel unicorn olma yolunda ilerliyor, ancak mevcut oyun alanı oldukça dar.
Türkiye’de 411 aktif yapay zeka girişimi bulunmasına rağmen, bu girişimlerin ölçeklenmesi, yatırım alması ve uluslararası alanda büyümesi önemli zorluklarla karşı karşıya. Girişimlerin gelişimi için kamu alım sistemlerinin gözden geçirilmesi, veri paylaşım modellerinin netleştirilmesi ve düzenleyici çerçevelerin oluşturulması gerektiği vurgulanıyor.
YENİ İŞ ARKADAŞINIZ: YAPAY ZEKA AJANI!
“Agentic AI” olarak bilinen otonom yapay zeka sistemleri, karar verme ve uygulama süreçlerinde insanın yerini almasında önemli bir rol üstleniyor. Türkiye bu alanda henüz “erken keşif” aşamasında olsa da, bu teknolojinin önümüzdeki üç yıl içerisinde kurumsal yaşamı dönüştürmesi bekleniyor.
ÇALIŞTAY ANKETİNDEN ÖNE ÇIKANLAR
Çalıştaya katılan 134 ekosistem paydaşının yanıtladığı anketin sonuçları şu şekilde özetlenebilir:
- Verimlilik odaklı beklenti: Katılımcıların en önemli beklentisi, açık ara “verimlilik artışı” olarak belirlendi. Yapay zekaya bir “tasarruf aracı” değil, iş süreçlerini daha akıllıca yürütme ve yeni değer üretme aracı olarak yaklaşılıyor.
- Olgunluk seviyesi “işlevsel”: Şirketlerin büyük bir kısmı yapay zeka olgunluğunu “işlevsel” düzeyde tanımlıyor. Bu durum, teknolojinin artık “deneme” değil, “sonuç” üreten bir aşamaya geçtiğini gösteriyor. Ancak öncülük konusunda hala eksiklikler bulunuyor.
- Güven sorunu öne çıkıyor: “Yapay zeka ile ilgili en büyük endişeniz nedir?” sorusuna en çok verilen yanıtlar “dezenformasyon” ve “manipülasyon” oldu. Bu durum, teknik risklerden ziyade sosyal ve etik risklerin ön plana çıktığını ortaya koyuyor.
- Yeni teknoloji radarda: Üretken yapay zeka araçları (ChatGPT, Gemini, CoPilot vb.) yaygın olarak kullanılmakta. Ancak Agentic AI — yani otonom yapay zeka ajanları — henüz sınırlı bir ölçekte işlev görmekte. Katılımcılar, bu teknolojiyi “bir sonraki büyük sıçrama” olarak değerlendiriyor.