Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), 2025 yılının ilk yarısına dair İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nu yayımladı.
İSTANBUL (turkiyexhaber) – Türkiye Müteahhitler Birliği, inşaat sektörü ve ekonomiye dair önemli verilerin yer aldığı İnşaat Sektörü Analizi Raporu’nun Temmuz 2025 sayısını kamuoyuyla paylaştı.
Rapor, “Belirsizlik Yüksek, Güven Zayıf, Beklentiler Temkinli” başlığını taşıyor ve küresel gelişmeler ile Türkiye ekonomisine dair güncel verileri kapsamlı bir şekilde ele alıyor.
2025 yılının ilk yarısının, küresel ekonomik ve siyasi belirsizliklerin Türk inşaat sektörünü farklı yönlerden etkilediği bir dönem olacağı ifade ediliyor. Jeopolitik gerginlikler, finansal sıkılaşma politikaları ve artan maliyetler, sektör paydaşlarını temkinli bir yaklaşım sergilemeye yönlendiriyor. Buna karşın, yurt içindeki deprem bölgesindeki yeniden imar çalışmaları ve büyükşehirlerdeki kentsel dönüşüm projeleri, sektöre üretim ve istihdam açısından katkı sağlıyor. Ancak, yüksek faiz oranları, artan maliyetler ve finansmana erişimdeki zorluklar, sektördeki temkinli durumu pekiştiriyor.
Kamu müteahhitlerinin şartsız tasfiye hakkı ve vergi tevkifat oranlarında indirim talepleri gündemde kalmaya devam ediyor.
Raporda, inşaat sektöründe son dönemdeki yüksek maliyet artışları, kamunun yapım işlerine ayrılan yetersiz ödenekler ve hakediş tahsilatındaki gecikmelerin, müteahhitlik firmaları üzerindeki mali yükleri artırdığına dikkat çekildi. Bütçe kısıtları ve yüksek enflasyon ortamında, hayata geçirilmesi öncelik taşımayan projeler ile az ödenek ayrılacak projelerin sürdürülebilirliğinin, müteahhitlere ağır bir mali yük getirdiği ifade ediliyor.
Raporda, kamu projelerine ilişkin müteahhitlere sözleşmelerin tasfiyesine imkân tanıyan bir düzenlemenin acil bir ihtiyaç olduğu vurgulanıyor. Tamamlanma oranı yüzde 75’in altında kalan ve yatırım programında öncelik taşımayan işler için yüklenicilere şartsız tasfiye hakkı tanınmasının, hem kamu bütçesinde tasarruf sağlayacağı hem de yüklenicilerin ek mali yüklerle karşılaşmasının önüne geçeceği belirtiliyor.
Ayrıca, kamu projelerinde vergi tevkifat oranının düşürülmesi de sektörün önemli taleplerinden biri olarak öne çıkıyor. 30 Mart 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 9707 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile demiryolu, tramvay, monoray, finiküler, metro ve şehir içi raylı ulaşım sistemleri inşaat ve onarım işleri için vergi tevkifat oranının yüzde 1’e indirildiği hatırlatılıyor. Ancak, sektördeki sorunlar, enflasyon ve kredi faiz oranları göz önünde bulundurularak, müteahhitlik firmalarının üzerindeki mevcut yüksek vergi yükünün azaltılması adına, diğer inşaat taahhüt ve onarım işlerinde hakedişler üzerinden uygulanan Gelir ve Kurumlar Vergisi tevkifatının yüzde 2 düzeyine indirilmesinin büyük önem taşıdığı vurgulanıyor.
Yurt içindeki kamu yatırımlarında alınan tasarruf tedbirlerinin, sektörü yurt dışına yönlendirdiği tespit ediliyor. Türk firmaları, artan küresel rekabet, jeopolitik riskler ve proje finansmanındaki zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Gelişmekte olan ülkelerde faaliyet gösteren firmalar için finansman sağlamak en büyük zorluklardan biri iken, diplomatik ilişkiler, teknik danışmanlık gücü ve yerel ortaklık stratejileri belirleyici faktörler olarak öne çıkıyor.