1. Haberler
  2. EKONOMİ
  3. AB-Türkiye Entegrasyonu: Lojistikte Yeni Fırsatlar!

AB-Türkiye Entegrasyonu: Lojistikte Yeni Fırsatlar!

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dinçer Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer, Avrupa’nın mevcut durumunun Türkiye için lojistik alanında önemli fırsatlar sunduğunu belirtti. Dinçer, “Dünya genelinde yaşanan gelişmeler, Türkiye ve Avrupa’nın daha sıkı bir entegrasyon sürecine girmesini zorunlu kılıyor. Yeni dünya düzeni, lojistik sektörü için farklı fırsatlar yaratıyor.” ifadesini kullandı.

Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ardından enerji ve güvenlik konularında zorlu bir dönem geçiren Avrupa Birliği (AB), Donald Trump’ın yeniden ABD Başkanı olmasıyla birlikte daha da karmaşık bir sürece girmiş durumda.

ABD-Çin ticaret savaşları ve Çin’in küresel arenadaki artan etkisi, AB’nin yeni denge arayışlarına yönelmesine neden oluyor.

Bu süreçte AB, tedarik güvenliğini sağlamak amacıyla istikrarlı ve yakın ortaklara yönelirken, Türkiye, Orta Koridor üzerindeki stratejik konumu, ulaştırma altyapısı ve sanayi yetenekleriyle dikkat çeken bir alternatif haline gelmektedir.

Küresel düzenden bölgesel iş birliklerine geçişin hızlandığı bu yeni jeopolitik ortamda, AB ile Türkiye arasındaki entegrasyonun derinleşmesi, Türkiye’nin lojistik sektörü açısından stratejik fırsatlar sunabileceği öngörülüyor.

Uzmanlar, uzun süredir gündemde olan Gümrük Birliği’nin yeniden ele alınmasının yanı sıra, 6 yıl aradan sonra düzenlenen AB-Türkiye Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu’nun Türk lojistik sektörü için yeni fırsatlar doğurabileceği ve hizmet ihracatı alanında önemli ayrıcalıklar yaratabileceğini ifade ediyor.

“Küresel anlayışın bölgesel bir hale gelmesi mümkün”

Mustafa Dinçer, küresel ekonomilerin tarife savaşları, bölgesel rekabetler ve resesyon endişeleriyle boğuştuğu günümüzde, Türkiye’nin AB ile olan iş birliğinin lojistik sektörü için sunduğu fırsatları değerlendirdi.

Trump’ın yeniden başkan olmasıyla birlikte küresel dengelerin değiştiğine dikkat çeken Dinçer, “Uzmanların ifade ettiği gibi Türkiye’nin önünde büyük bir fırsat var. Küresel anlayışın daha çok bölgesel bir düzleme kayacağı görülüyor. Hangi bölgelerin öne çıkacağını bilmiyoruz, ancak bu değişim sırasında birçok şeyin dönüşeceği kesin. Avrupa’nın Türkiye’ye yaklaşımının, madeni, üretimi, insan kaynağını ve diğer birçok unsuru dikkate alarak şekilleneceği gözlemleniyor. Biz de Avrupa’ya yatırım yapan bir lojistik firması olarak bu durumu stratejilerimizde netleştirmeye çalışıyoruz.” dedi.

Dinçer, Türkiye ve AB arasındaki entegrasyonun kaçınılmaz olduğunu savunarak, “AB ile entegrasyon mutlaka sağlanmalı. Avrupa, Türkiye ile entegrasyonu gerçekleştirmek zorunda kalacak. Yeni gelişmeler, bu gerekliliği daha da artırıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Lojistik sektörünün bu süreçte rekabet avantajı elde edebileceğine dikkat çeken Dinçer, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi alanlarda ilerleme sağlanmazsa elde edilecek kazanımların sınırlı kalabileceği konusunda uyarıda bulundu.

Dinçer, sektörü destekleyecek politikaların geliştirilmesi ve kamu-özel sektör iş birliğinin önemini vurguladı.

Türkiye’deki hizmet lojistiği için yeni teşviklerin geliştirilmesi gerektiğini dile getiren Dinçer, “Türkiye, sektörel stratejiler oluşturabilir. Mevcut uygulamalar var, ancak değişen koşullar nedeniyle bunların gözden geçirilmesi şart. Lojistik sektörüne yönelik teşvikler ve finansman mekanizmaları, sektörün gelişimi ve rekabet gücünün artırılması açısından son derece önemlidir. Türkiye’nin konumu lojistik sektörü için büyük bir potansiyele sahip, fakat finansman erişimi, altyapı eksiklikleri ve teknoloji yatırımları gibi zorluklar da göz önünde bulundurulmalıdır. Yapılacak teşvik uygulamaları, firmaların dijital sistemler ve otomasyon teknolojileri kullanarak verimliliklerini artırmalarına imkan sağlayacaktır.” şeklinde konuştu.

“Yeni dünya seçenekler sunuyor”

Ticaret Bakanlığı’nın Yurt Dışı Lojistik Dağıtım Ağları (YLDA) desteği ve prefinansman uygulamalarının olumlu olduğunu ifade eden Dinçer, bu teşviklerin küresel ölçekte yetersiz kaldığını belirtti. “Bu teşvikler, dünya ile kıyaslandığında oldukça sınırlı kalıyor. Örneğin, Danimarka son yıllarda 16 milyar avroluk şirket alımı gerçekleştirdi. Çin, ABD, Hindistan ve Avrupa’nın yaptığı yatırımlar yanında zayıf kalıyoruz.” dedi.

Dinçer, her değişimin bir fırsat olduğunu vurgularken, Türk halkının çok yetenekli bir millet olduğunu ifade etti.

Paradigma değişikliklerinde stratejilerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Dinçer, “Uzun vadeli stratejiler artık geçerliliğini yitiriyor. Öncelikle odaklanmalı ve stratejimizi netleştirmeliyiz. Değişen dünya, önümüze yeni seçenekler sunuyor.” şeklinde konuştu.

Dinçer, Avrupa’nın mevcut durumunun Türkiye için lojistik alanında fırsatlar sunduğunu aktararak, Türkiye’nin bu durumu etkili bir şekilde değerlendirmesi gerektiğini kaydetti.

Dinçer, “Bu bir fırsat. Yeni dünya düzeni, lojistik alanında yeni kapılar açıyor. Çin gibi bir gerçek var; Çin birçok sektörde atılımlar yapıyor ve devlet ile özel sektör entegrasyonu oldukça iyi. Türkiye, rakibi olarak öncelikle Çin’i göz önünde bulundurmalı. Bu durum, dünya genelindeki birçok ülke için geçerlidir. Çin’in Amerika’ya satış yapamaması iyi analiz edilmelidir. Bu, Çin’in pazar kaybetmesine ve yeni pazarlar arayışına girmesine yol açacaktır. Avrupa’nın ve Amerika’nın sürdürdüğü stratejilerin başarısız olduğunu görüyoruz. Tarife politikaları da bu doğrultuda başarısız olabilir. Sonuçları birlikte göreceğiz; şu an bir satranç oyunu oynanıyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de son iki yıl içinde dört büyük lojistik şirketinin yabancı yatırımcılara satıldığını hatırlatan Dinçer, sektörün stratejik önemine vurgu yaptı.

Bu satışların, ilgili firmaların sürdürülebilir karlılık ve kendi kendini idame etme konularında çeşitli zorluklar yaşadığını gösterdiğini belirten Dinçer, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Türkiye’nin lojistik alanında henüz potansiyelinin altında kalması, geleceğin bu anlamda daha parlak olduğu ve yabancı şirketlerin bu fırsatları değerlendirmek üzere yatırım yaptığı gerçeği ortaya koyuyor. Ancak ilerleyen dönemde bu satışların stratejik bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.”

AB-Türkiye Entegrasyonu: Lojistikte Yeni Fırsatlar!
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Turkiyex Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin