Dünya ekosisteminin vazgeçilmez unsurlarından biri olan arıların önemini genç nesillere öğretmeyi amaçlayan Manisa Büyükşehir Belediyesi, ‘Çalışkan Arılara Merhaba’ projesi kapsamında eğitim faaliyetlerine devam ediyor. Bu kapsamda, 20 öğrenci Gölmarmara’daki Arıcılık Eğitim ve Ana Arı Üretim Merkezi’ni ziyaret ederek arıların büyülü dünyasını keşfetti.
MANİSA (turkiyexhaber) – Manisa Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ve Manisa İl Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle hayata geçirilen ‘Çalışkan Arılara Merhaba’ projesi, ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine arıların yaşam alanlarını tanıtmayı sürdürüyor.
Şehzadeler ilçesinden Fatih Sultan Mehmet İlkokulu’nun 4’üncü sınıf öğrencileri, öğretmenleriyle birlikte Gölmarmara Arıcılık Eğitim ve Ana Arı Üretim Merkezi’ni ziyaret etti. Burada, eğitmen Üzeyir Karaca tarafından öğrencilere iki saat süren kapsamlı bir eğitim verildi.
Merkezdeki gezileri sırasında öğrencilere arıların bitki tohumlarının taşınmasındaki ve biyolojik çeşitliliğe katkısındaki rolleri anlatıldı. Gözlem kovanlarında arıların karmaşık yaşamlarını yakından inceleme fırsatı bulan öğrenciler, arıların besin kaynağını bulduğunda “sekiz” şeklinde özel bir dansla diğer kovan arkadaşlarına yön tarif ettiğini gözlemledi. Ayrıca, kovan içindeki iş bölümünü ve bal yapım sürecini de dikkatle izlediler. Ziyaretin sonunda, her öğrenciye ‘Arkadaşım Arıcı’ kitabı ve merkezde üretilen ballardan birer kavanoz hediye edildi.
2 BİN KAVANOZ BAL ÜRETİMİ YAPTIK
Merkez Eğitmeni Üzeyir Karaca, üç yıl önce kurulan tesiste bugüne kadar yaklaşık 2 bin kavanoz bal üretildiğini belirterek, eğitimlerin amacını şu şekilde ifade etti: “Burada 150 arı kolonimiz mevcut. Bu arılarla hem üretim yapıyor hem de genç zihinlere arıcılığın ne olduğu ve nasıl yapıldığı hakkında bilgi veriyoruz. Eğitime katılan her öğrenciye bir kavanoz bal ve ‘Arkadaşım Arıcı’ kitapçığı hediye ediyoruz. Öğrencilerimiz, sunduğumuz bilgileri ilgiyle dinliyor; özellikle gözlem kovanı aracılığıyla arıların bitki tozlarının taşınmasındaki ve biyolojik çeşitliliğe katkılarını öğrenmekten büyük bir heyecan duyuyorlar.”