CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Pendik’te düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” Mitingi’nde yaptığı konuşmada, Pendik’in Türkiye’deki emekçi yoğunluğuna dikkat çekerek asgari ücretle ilgili önemli mesajlar verdi.
“ASGARİ ÜCRETE TEMMUZDA ZAM ALACAĞIZ”
Özel, “Faizler bir anda yüzde 47,5’tan yüzde 70’lere çıktı. TÜİK’e göre son 4 aylık enflasyon yüzde 13 olarak hesaplandı. Yıl başında 22 bin TL olan asgari ücret, şu an alım gücü olarak 19 bin TL seviyesine geriledi. Yani, 3 bin TL’lik bir kayıp söz konusu. ENAG’a göre ise bu kayıp 4 bin 400 TL’yi buluyor. Geçtiğimiz seçimlerde, enflasyon ortamında asgari ücrete gerekirse 4 kez zam yapacağız diyorlardı. Ancak, şu anda verilen zamdan fazlası eridi. Yarın itibarıyla tüm işçi sendikaları ve konfederasyonları ziyaret ederek, işçi ve işverenlerle birlikte asgari ücrete Temmuz ayında gerçek bir zam yapılması için çalışmalar başlatacağız. Sendikaların önerilerini dikkate alarak, gerekli araştırmaları yapacağız ve küçük işletmeler ile KOBİ’lerin bu yükten etkilenmemesi için çözümler üreteceğiz. Temmuz ayında asgari ücrete zam alacağız.” ifadelerini kullandı.
Özel, konuşmasına devam ederek:
“36 ARKADAŞIMIZI ALINLARINDAN ÖPÜYORUM”
Saraçhane’de yaşanan olaylarda binlerce gözaltı ve 301 tutuklama gerçekleşti. Hâlâ 36 genç arkadaşımız tutuklu durumda. Bugün Boğaziçi tutuklularının durumunu değerlendirecek olan hakim, bir hafta yıllık izne ayrılmış durumda. Gençlere ‘Bir hafta daha bekle’ deniliyor. Muhalif gençlere ve üniversite öğrencilerine karşı adeta bir düşman hukuku uygulanıyor. Darbeye karşı direnişi başlatan tüm genç arkadaşlarımızın emeğine ve yüreğine teşekkür ediyorum. İçeride bulunan 36 arkadaşımızı da alınlarından öpüyorum.
“PARTİMİZE OY VEREN KÜRT SEÇMENİ CEZALANDIRMAK İSTEYEN BİR ANLAYIŞ VAR”
Ataşehir ve Kartal’da birer belediye başkan yardımcısı ve sekiz belediye meclis üyemiz, belediyelere korku salmak amacıyla toplanmış durumda. Bu durum, partimize oy veren Kürt seçmenleri cezalandırmak isteyen bir anlayışın parçası. DEM Parti ve Kent Uzlaşısı adını verdikleri bu anlayışa karşı duruyoruz. Biz, bu durumu Pendik İttifakı, İstanbul İttifakı ve Türkiye İttifakı olarak adlandırıyoruz. Herhangi bir partiden, kanaat önderi olabilecek, demokrat bir anlayışa sahip olanları bu ittifaka dahil ediyoruz.
“BÖYLE BİR SUÇ VARSA O SUÇUN FAİLİ BENİM”
Türkiye genelinde birçok siyasi partiden isimler alındı. İstanbul’da da geçmişte DEM’de siyaset yapmış ya da Kürtlerin kanaat önderleri tarafından desteklenecek isimler listelerde yer aldı. Bu durumun ne bir suç ne de bir günah olduğunu düşünüyorum. Ancak savcı, ‘Batıda belediye kazanamayacakları yerlerde CHP listelerinden seçime girmek suretiyle, batıdaki Kürtlerin temsil imkanı kazandığı…’ şeklinde suçlamalarda bulunuyor. Eğer böyle bir suç varsa, o suçu kabul ediyorum. Diğer taraftan PKK ile pazarlık yapıldığını, Abdullah Öcalan’a methiyeler düzülerek bir süreç yürütüldüğünü gözlemliyoruz. Hâlâ tutuklu bulunan HDK’nın duruşmasında, terör örgütü olmadığına dair kararlar verilmesine rağmen, 10 kişi 10 saat yargılanarak tutukluluklarına devam kararı verildi. Bu durumu kınıyorum.
BAHÇELİ’YE UMUT HAKKI TEPKİSİ
Devlet Bahçeli’nin konuştuğu umut hakkı, Türkiye’nin demokrasi mücadelesine büyük bir darbe vurmuştur. Bu konuda ne bir belediye başkanı ne de bir belediye meclis üyesi sorumlu tutulamaz. Türkiye’nin birlik ve beraberliği için atılan bu adımı kriminalleştirenler, ülkenin en büyük düşmanlarıdır. Bu meydanda yan yana duranlar, hem Ekrem İmamoğlu’nun hem Selahattin Demirtaş’ın hem de Ümit Özdağ’ın özgürlüğünü savunan demokratlardır. Bu meydandaki alkış, Türkiye’nin umududur. Türkiye’nin umudu sizlersiniz. Hiçbir birey, diğerlerini cezalandıramaz; kurtuluş tek başına değil, birlikte mümkündür.
“EVİNDE DEMOKRAT OLMAYAN KÜRESEL LİDER OLMAZ”
Kendini düşünen bir anlayışın hâkim olduğu bir ortamda, devletin parasıyla kendine kampanya yaptıran bir lider olamaz. Erdoğan’a sesleniyorum; evinde demokrat olmayan bir kişi, küresel lider olamaz. Diktatörlükle, otokrasiyle küresel bir liderlik iddiasında bulunamaz. Böyle bir yaklaşım, sadece memleketi değil, kendisini de rezil eder. CHP’nin Filistin davasına olan desteği, geçmişte Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının omuz verdiği haklı mücadelenin yanında yer almayı da içeriyor. Ancak, Trump’ın söylemleriyle Filistin’in haklarını hiçe sayan bir anlayış küresel lider olamaz. Bu meydan, bu durumu asla kabul etmez.
“İLK HEDEF 20 MİLYON İMZAYI TUTURMAK”
Bu meydan, 15 milyonu aşan ve 20 milyona doğru giden imzalarla dolu. İlk hedefimiz 20 milyon imzayı tamamlamak ve ardından 28 milyona ulaşmak. İlçelerden stantlardan boş imza föylerini alarak, kapı kapı gezip imza vermeyenleri ikna etmeye, gidilemeyen yerlere ulaşmaya hazır mıyız? 20 milyonuncu imzayı notere tespit ettirdikten sonra, geriye kalan 8 milyon imzayı tek tek sayacağız. Bu imzalar, Mustafa Kemal Atatürk’ün partisine emanet. Onları kimseye vermeyeceğiz. Şimdi buradan hep birlikte sesimizi duyuracak kadar yüksek sesle haykıralım: Ey Erdoğan, ben milletim, ben milli iradeyim. Ben ne dersem o olur. Adayımı bırak, sandığı getir. Adayımı yanımda, sandığı önümde istiyorum. Bu sandık, sizin inancınızla, kararlılığınızla, coşkunuzla, cesaretinizle gelecektir.