ANTALYA (turkiyexhaber) – 62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, ihtişamlı bir açılış töreninin ardından, Türk ve dünya sinemasının en iyi ve en yeni eserlerini izleyicilerle buluşturmayı sürdürüyor.
Uluslararası Yarışma kapsamında yer alan “Confidante” filminin ekibi, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu’ndaki gösterimin ardından izleyicilerin sorularını yanıtlamak üzere sahneye çıktı. Söyleşiye, filmin ortak senarist ve yönetmenleri Çağla Zencirci ile Guillaume Giovanetti’nin yanı sıra, oyuncular Saadet Işıl Aksoy, Erkan Kolçak Köstendil, Nilgün Türksever ve İlber Uygar Kabaoğlu da katıldı.
Film, 1999 yılında Ankara’da bir 900’lü hat servisinde çalışan Arzu’nun hayatının, büyük bir depremin ardından aldığı yardım telefonuyla nasıl değiştiğini anlatıyor. Zencirci, film hakkında “Bu bir aile filmi” diyerek, bütçe sıkıntıları ve bunun getirdiği zorluklara rağmen çekimlerin başarılı geçtiğini belirtti. Görüntü yönetmeni Eric Devin ile Sibel filminde birlikte çalıştıklarını hatırlatan Zencirci, “Birbirimizle hiç konuşmadan anlaşır hale geldik. Eric’in, karakterimizi kadrajın içerisine sıkıştırma konusundaki önerileri büyük katkı sağladı” diye ekledi.
Filmde Arzu karakterini canlandıran Saadet Işıl Aksoy ise çekim sürecine dair bir anısını paylaştı. Aksoy, “Erkan setimize katıldığında, A4 kağıtlarının her yerde asılı olduğunu görünce, ‘Düşük bütçeli film dediler ama bu kadarını beklemiyordum’ dedi” ifadelerini kullandı.
Erkan Kolçak Köstendil, bu sözlere gülerek yanıt vererek, “A4 kağıtları ışıklar için kullanıldı. Hikaye 1999 yılında geçtiği için Müslüm Gürses’in Gülhane konserinin patladığı dönemde geçiyor. Ben de beyaz takım elbise giymek istedim ama ışık dengesini bozduğum için o takımı giyemedim” açıklamasında bulundu. Kolçak, Çağla ve Guillaume ile çalışmanın kendisi için çok özel olduğunu belirterek, “Onların sinemaya olan tutkusunu çok iyi biliyorum. Birinin düğünü var dese, ona da katılır, oynarım” diyerek sözlerini tamamladı.
Bir izleyicinin sorusu üzerine Saadet Işıl Aksoy, canlandırdığı Arzu karakterini şu şekilde tanımladı: “Arzu, zeki bir kadın. Sorumluluklarından dolayı bu mesleği yapmak zorunda. En büyük motivasyonu, çocuğunun velayetini alabilmek. Cesareti var ama sosyal beceriksizliği nedeniyle hayata tam tutunamamış. Bu telefonla konuşma mesleğini yaparak en iyisini yaptığını düşünerek ilerliyor. Çocuğunun meselesi benim için en büyük motivasyondu.”




