31 Ekim Dünya Tasarruf Günü vesilesiyle, enerji tasarrufunun ekonomik ve çevresel sorumluluğa olan katkılarına dikkat çeken İzocam, “Enerji Tasarrufu Geleceği Korumaktır” ifadesini öne çıkarıyor.
İSTANBUL (turkiyexhaber) – Son günlerde yalıtım sektöründe ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımlayan öncü marka, ikiz dönüşüm stratejisi ile tasarruf bilincini tüm operasyonlarına entegre ediyor.
Kuruluşunun 60. yılına adım atan Türkiye’nin önde gelen yalıtım markası İzocam, 31 Ekim Dünya Tasarruf Günü’nde enerji tasarrufunun ekonomik ve çevresel sorumluluk bilincine sağladığı katkılara dikkat çekiyor. “Enerji Tasarrufu Geleceği Korumaktır” diyerek, enerjiyi korumanın ötesinde geleceği korumanın da “tasarrufun en değerli biçimi” olduğunu vurguluyor.
Enerji tasarrufunun etkili yollarından biri olarak yalıtımın, ısı kaybını azaltmanın yanı sıra enerji verimliliğini artırarak karbon salınımını da düşürdüğüne işaret eden İzocam, 60 yıldır Türkiye’de enerji tasarrufu bilincini artırmak için çaba harcıyor. Enerji ithalatının ülke ekonomisi için önemli bir maliyet kalemi olduğunu ifade eden İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “Türkiye’nin cari açığının en büyük nedenlerinden biri, enerji ithalatının tüm ithalat içindeki yüzde 20-25 gibi önemli bir paya sahip olmasıdır. Milyarlarca doları yurtdışından enerji satın almak için harcıyoruz. Tükettiğimiz enerjinin yüzde 40’ı binalarda, yaklaşık yüzde 30’u sanayide, geri kalan kısmı ise ulaşım ve tarım gibi alanlarda kullanılmaktadır. Bu kadar dışa bağımlı olduğumuz enerji tüketiminde tasarruf konusunda önemli adımlar atmamız gerekiyor” dedi.
Yapılan yalıtımın, yönetmeliklere uygun yapılması durumunda bir binanın, yalıtımsız bir binaya göre yüzde 60’tan fazla enerji tasarrufu sağlayabileceğini belirten Murat Savcı, Neredeyse Sıfır Enerjili Bina (nSEB) konsepti ile inşa edilen binalarda, enerjinin yüzde 90’a kadar azaltılabileceğini ifade etti. Ayrıca, bu yıl binaların U değerlerini ve yalıtım kalınlıklarını düzenleyen TS 825 Binalarda Isı Yalıtım Kuralları Standardı’nın güncellendiğini belirten Savcı, bu yönetmelik değişikliği ile enerji verimliliğinde en az yüzde 25 artış sağlandığını kaydetti.
Ruhsat verilerine göre Türkiye’deki binaların yüzde 25’inin yalıtım ile ilgili mevzuat kapsamında olduğunu vurgulayan Savcı, “Yalıtım, kendini geri ödeyen bir sistemdir. Ülke ve bireysel ekonomiye katkısının yanı sıra zararlı gaz salınımını azaltma ve çevreye sağladığı fayda da göz ardı edilemez. Bu nedenle yalıtım, her zaman gerekli bir unsur olarak görülmelidir” diye ekledi.
YALITIM SEKTÖRÜNÜN İLK SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORU YAYIMLANDI
Tasarrufu sadece kaynakları dikkatli kullanmak değil, aynı zamanda geleceği korumak olarak tanımladıklarını belirten İzocam Genel Direktörü Murat Savcı, “60. yılımızda ‘Biz Geleceğiz’ diyerek çıktığımız bu yolda; inovasyon, teknoloji ve sürdürülebilirliği bir arada değerlendiriyor, ülkemize ve sektörümüze uzun vadeli değer kazandırmayı hedefliyoruz. Enerji verimliliği, kuruluş amacımızın merkezinde yer alırken, çevresel etkilerimizi azaltmak ve toplumsal katkımızı artırmak için somut adımlar atmaya devam ediyoruz” dedi.
Bu yaklaşımın en güncel örneklerinden biri, Türkiye yalıtım sektöründe ilk kez İzocam tarafından yayımlanan 2024 Sürdürülebilirlik Raporu oldu. Murat Savcı, “Global Reporting Initiative (GRI) 2021 Evrensel Standardı’na uygun olarak hazırlanan raporumuz, İzocam’ın çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performansını şeffaf bir şekilde ortaya koymaktadır. 60. yılımızda yayımladığımız bu rapor, şirketimizin sürdürülebilirlik vizyonunu verilerle destekleyerek hem sektörümüze hem de ülke ekonomimize örnek bir model sunmaktadır” diye ifade etti.
İKİZ DÖNÜŞÜMLE TASARRUF BİLİNCİNİ İŞ SÜREÇLERİNE YANSITIYOR
Tasarruf bilincini iş süreçlerine de entegre eden İzocam, “ikiz dönüşüm” olarak adlandırılan dijitalleşme ve çevresel sürdürülebilirlik hedeflerini eş zamanlı olarak ilerletiyor. Yapay zeka destekli üretim süreçleriyle verimliliği artıran şirket, sıfır atık yaklaşımıyla çevresel ayak izini azaltmayı hedefliyor.
Bu kapsamda 2020 yılından itibaren üretimden satışa, müşteri ilişkilerinden enerji yönetimine kadar tüm süreçlerini dijitalleştiren İzocam, en modern ERP (kurumsal kaynak planlama) sistemine geçerek operasyonel verimliliğini artırdı. Veri analitiği, RPA (robotik süreç otomasyonu) ve yapay zeka tabanlı projelerle karar alma süreçlerini güçlendirdi. 2023 yılı sonunda devreye alınan “Zero Waste to Landfill” (Düzenli Depolamaya Sıfır Atık) projesi ile proses hurdalarının enerjiye dönüştürülmesi ve geri dönüştürülebilir atıkların ekonomiye kazandırılması sağlanarak Türkiye’de yasal zorunluluk olmadan bu uygulamayı hayata geçiren ilk şirketlerden biri oldu.
Camyünü ürünlerinde yüzde 80’e varan geri dönüştürülmüş malzeme kullanarak döngüsel ekonomiye katkıda bulunan İzocam, tesislerinde uyguladığı WCM (World Class Manufacturing) modeli ile enerji tüketimini azaltan, CO₂ salınımını düşüren ve çevresel etkiyi minimize eden projeleri hayata geçiriyor. Şirket, “ikiz dönüşüm” vizyonunu üretim sahasından topluma yayılan bir farkındalık alanına dönüştürerek, kaynakları korumanın da bir tasarruf biçimi olduğunu vurguluyor.
