Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Suriye ve İran’ın ardından İsrail‘in hedefinin Türkiye olduğunu vurgulayarak, “Bu teröristlerin, bu Siyonistlerin asıl hedefi Türkiye’nin parçalanması ve kolay lokma haline getirilip yutulmasıdır. Bu alçak saldırı karşısında yıllardır dile getirdiğimiz gibi, Amerika’nın İncirlik Üssü’ne Türk Silahlı Kuvvetleri acilen el koymalıdır” ifadelerini kullandı.
Erbakan, partisinin Patnos ilçesinde düzenlenen 3’üncü olağan kongresinde yaptığı konuşmada, İsrail‘in İran’a yönelik saldırılarına sert tepki gösterdi. Konuşmasında, “Vahşette, terörde, soykırımda sınır tanımayan terörist İsrail, İran’a haksız ve hukuksuz bir saldırı gerçekleştirerek, eğer anladığı dilden cevap verilmezse dur durak bilmeyeceğini bir kez daha gösterdi. Rahmetli Erbakan Hocamızın ifadeleriyle; terörist İsrail ‘terbiye edilmemiş bir aygır gibi’ önüne geleni tepmeye devam edecektir. İnsanlıktan nasibini almamış bir canavar olduğunu bir kez daha kanıtladı ve şimdi sıra Suriye ve İran’dan sonra Türkiye’ye gelecek, Allah muhafaza buyursun” dedi.
Erbakan, Türkiye’nin bu alçak saldırıya karşı acil önlemler alması gerektiğini belirterek, “Bu teröristlerin asıl hedefi Türkiye’nin parçalanması ve kolay lokma haline getirilmesidir. Malatya Kürecik Radar Üssü’nün bir an önce kapatılması gerekir. Azerbaycan petrolünün Türkiye üzerinden İsrail’e gönderilmesine derhal son verilmelidir. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı’nın derhal kapatılması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı, Türkiye’nin öncülüğünde D8 ülkelerinin yöneticilerinin acil olarak bir zirvede toplanması ve bu terörist İsrail’e karşı askeri müdahale dahil tüm seçeneklerin masaya yatırılması gerektiğini ifade etti. “Siyonistler laftan anlamaz, güçten anlar. Erbakan Hocamızın D-60 hedefine bugüne kadar ulaşılabilseydi, bu mevcut iktidar 25 yıldır Amerika’nın, Avrupa Birliği’nin peşinde koşmak yerine bu hedefe ulaşabilseydi, bugün İsrail bu şımarıklığı gösteremezdi” dedi.
‘MAAŞ ZAMLARI 5 AYDA ERİDİ’
Erbakan, konuşmasında ekonomiye de değinerek, iktidarın yanlış ekonomi politikalarının toplumu nasıl mağdur ettiğini dile getirdi. Yoksulluk sınırının 80 bin lirayı aştığını belirten Erbakan, “Ocak ayında memurlara verilen yüzde 11.55’lik maaş zammı çoktan tükendi. Maaş zamları 5 ayda eridi gitti. Esnaf, maliyet artışlarıyla zor durumda. Haksız vergiler ve banka borçları gırtlağı aştı. Doğal gaz, elektrik ve kira artışları enflasyonu katladı. 26 bin TL’ye dayanan açlık sınırı, en düşük emekli aylığı olan 14 bin 469 TL’yi neredeyse iki katına çıkardı. Emekliler perişan durumda. İki asgari ücret, yoksulluk sınırının yarısını oluşturuyor; asgari ücretliler zor durumda, çiftçiler borcunu ödeyemediği için traktöründen hayvanına kadar icralık hale geldi. Çiftçilerin toplam borcu 1 trilyon liraya ulaştı. Geniş tanımlı işsizlik yüzde 32’ye çıkmış, işsiz sayısı 11 milyona ulaşmıştır” dedi.
‘KAPANAN ŞİRKETLER YÜZDE 21.4 ARTTI’
İş dünyasının da ekonomik krizden etkilendiğini vurgulayan Erbakan, “2024 yılında 1504 konkordato başvurusu ile pandemi dönemindeki rekoru kırdık. 2024 yılında yaklaşık 24 bin, ayda ortalama 2 bin şirketin kapanması, ülke ekonomisi için ciddi bir tehlike oluşturuyor. 2024 yılında karşılıksız çekler, 2023 yılına göre yüzde 210 arttı. TOBB ve TESK’in 2024 verileri, geçen yıl yaklaşık 145 bin şirketin kapandığını gösteriyor. Kurulan şirket sayısı yüzde 10.2 azalırken, kapanan şirketler yüzde 21.4 arttı. 2025’in ilk 4 ayında 31 bin esnaf kepenk kapattı. Bu, günlük ortalama 250 esnaf demektir. Uygulanan ekonomi politikalarının sonuçları, yüz binlerce yeni işsizin habercisidir” şeklinde konuştu.
‘ALLAH BUNLARA AKIL FİKİR VERSİN’
Bayramda kesilen radar cezalarına da sert tepki gösteren Erbakan, “Ülke ekonomisini yönetenler, bütçe açığı arttıkça yollardaki radar sayısını artırarak, vatandaşa ‘tuzak üstüne tuzak’ kurmakta, trafik cezası yükleyerek bütçe açığını kapatmayı hedefliyorlar. Allah bunlara akıl fikir versin. Uyguladıkları adaletsiz ekonomi modeli yüzünden zengin daha zengin, fakir daha fakir oldu. TÜİK 2024 verilerine göre en yüksek gelire sahip yüzde 20’lik kesim, toplam gelirden yüzde 48 pay alırken, kalan yüzde 80’lik kesim milli gelirin yüzde 52’sini alıyor. En zengin yüzde 5’lik kesimin aldığı pay ise yüzde 23, en düşük ve orta gelir sahibi yüzde 50’lik kesimin aldığı pay da aynı oranda. Yani yüzde 20’lik varlıklı kesimin payı, yüzde 80’lik kesimle eşit; yüzde 5’lik zengin kesimin payı da yüzde 50’lik kesimle aynı. Adalet kalmamış, gelir ve servet dağılımında eşitlik sağlanamamıştır” dedi.
Erbakan, konuşmasının ardından partililerle fotoğraf çektirdi.