Çay üreticilerinin teknolojik gelişmelere uyum sağlamasıyla birlikte, çay alım yerleri ve fabrikalarda yaşanan yoğunluk, Rize Ziraat Odası Başkanlığı’nın “Hasada ara verin” çağrısında bulunmasına neden oldu.
16 Mayıs’ta başlayan çay sezonu, Çay İşletmeleri (ÇAYKUR) Genel Müdürlüğü’nün uyguladığı kontenjan sistemi ile zorlu bir döneme girdi. Geleneksel yöntemlerle makasla toplanan çaylar, artık makinelerle toplanmaya başlanınca alım yerlerinde ve fabrikalarda ciddi bir yoğunluk oluştu. Bu durum, ÇAYKUR’un dekar başına 25 kilogramlık kontenjan uygulamasına gitmesine yol açarken, özel sektörde fiyatların çay taban fiyatının oldukça altına düşmesine neden oldu.
Rize Ziraat Odası Başkanı Bünyamin Arslan, çay makinelerinin yabancı işçi ihtiyacını azalttığını ancak bu durumun fabrikalarda yoğun hasat nedeniyle sıkışıklığa yol açtığını belirtti. Arslan, “Çay sektörü her yıl karşılaştığımız sorunlarla bu yıl da yoğun bir şekilde mücadele ediyor. Hasat, başlangıçta elle yapılıyordu; şimdi makineli tarım ile yoğun şekilde gerçekleştiriliyor. Makineli tarım, işçi sorununu azaltırken, hızlı hasat işlemi sektörde tıkanmalara neden oldu. ÇAYKUR’un günlük 9 bin 200 ton olan işleme kapasitesi, özel sektörle birlikte toplamda 16 bin ton seviyelerine ulaşsa da, üreticilerimizin topladığı 25 bin tonun üzerindeki yaş çay işlenememiştir. Bu durum, özel sektör kapılarında yığılmalara neden olmuş ve taban fiyatın altında ciddi fiyat düşüşleri yaşanmıştır” ifadelerini kullandı.
Arslan, çay üreticilerine hasada ara verme çağrısında bulunarak, “Üretici de bu durumu fark ederek hasada ara vermeli. ÇAYKUR, muhtarlar, ziraat odaları ve üreticiler olarak bu teşkilatlanmayı birlikte yürütmeliyiz. Özel sektör, yığılmaları düşük fiyatlarla almaya devam ederse hem kalitesiz çay üretmiş oluruz hem de sektör tıkanma noktasına gelir” dedi.
Çay toplama işlemini aceleci bir şekilde tamamlamanın kalitesiz çaya yol açacağını belirten Arslan, “Önümüzde Kurban Bayramı var; çiftçilerimiz bayrama kadar çayı bitirmek istiyor fakat böyle bir anlayış olmamalı. Yoğun hasadı kısa sürede işlemenin mümkün olmadığını unutmamalıyız. İşlenemeyen çaylar, taban fiyatın altında satılacağından üretici zarar görecektir” şeklinde konuştu.
Arslan, “Mayıs çayında genellikle bu tür problemleri yaşamıyoruz. Ancak bu yığılmayı yaşıyorsak, ikinci ve üçüncü sürgün dönemlerinde daha büyük sorunlar yaşayabiliriz. İkinci sürgün öncesinde muhtarlar, ÇAYKUR, ziraat odaları, borsa ve özel sektör hep birlikte bir eylem planı hazırlamalıdır. Bu konuda herkesin masaya oturması gerekmektedir” dedi.
Çayın en iyi saklama yönteminin dalında bırakılması olduğunu hatırlatan Arslan, “Yoğunluk sürecini atlatmanın tek yolu budur. Rizeli hemşehrilerim, değerli çiftçiler lütfen üretime ara verelim. ÇAYKUR kotaları kadar hasat yapalım ve süreci birlikte düzlüğe çıkaralım. Eğer kotalarımız kadar hasat yapmazsak, taban fiyatın altında alımlar gerçekleşecektir. Lütfen birkaç gün hasada ara verelim. Böylece taban fiyat üzerinde alımların gerçekleştiğini göreceğiz” diye ekledi.