Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne Milletvekili Ahmet Baran Yazgan, Trakya’daki çeltik üretimine dair sorunları ve çözüm önerilerini belirlemek amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı’na bir araştırma önergesi sundu. Bu önerge, Edirne başta olmak üzere bölgedeki vahşi sulama yöntemlerinin etkileri ve alternatif sulama yöntemlerinin incelenmesi ile devlet desteklerinin gözden geçirilmesini kapsıyor.
SÜLEYMAN BEZBAŞ
EDİRNE (turkiyexhaber) – Ahmet Baran Yazgan, ayçiçeği üretimi konusunun ardından çeltik üretimini de TBMM gündemine taşıdı. Edirne’nin çeltik üretiminde önemli bir yere sahip olduğunu belirten Yazgan, verilerle bu durumu destekleyerek, “Edirne’nin İpsala, Meriç ve Uzunköprü gibi ilçeleri verimli çeltik ovalarına sahiptir. Özellikle İpsala, Türkiye çeltik üretiminin yaklaşık yüzde 18,6’sını tek başına karşılamaktadır. Bu veriler, Edirne ve çevresinin çeltik tarımındaki hayati rolünü açıkça göstermektedir” dedi.
‘GIDA ARZ GÜVENLİĞİ’ VURGUSU
Tüketim artışı, kuraklık ve ekim alanlarının daralmasının ithalat ihtiyacını doğurduğunu ifade eden Yazgan, “Bu durum, çeltik tarımındaki sorunların milli gıda arz güvenliği açısından ne kadar kritik olduğunu gözler önüne sermektedir” şeklinde konuştu. Çeltik üretiminin uzun yıllardır vahşi sulama yöntemiyle gerçekleştirildiğine dikkat çeken Yazgan, “Bu geleneksel yöntem, yüksek su tüketimi ile özdeşleşmiştir. Uzmanlar, 1 kilogram çeltik üretmek için en az 1000 ila 1200 litre su gerektiğini belirtmektedir. Trakya bölgesinde çeltik tarlalarını sulamak için gereken su miktarının, bir üretim sezonunda en az 178 – 214 milyon metreküp civarında olduğu hesaplanmaktadır. Meriç, Tunca ve Ergene nehirleri havzalarında çeltik tarımının suya bağımlılığı oldukça fazladır. Ancak iklim değişikliği, kuraklık ve su kaynaklarının azalması, sulama yöntemlerinde değişim gerekliliğini gündeme getirmiştir” dedi.
‘DESTEKLER HAYATİ ÖNEMDE’
Vahşi sulama dışında alternatif yöntemlerin çeltik üretiminde kullanılabileceğine dikkat çeken Yazgan, şunları ekledi:
“İklim kriziyle birlikte su kıtlığı riski artarken, çeltik üretiminin sürdürülebilirliği için su verimliliği şart olmuştur. Bu alanda daha kapsamlı araştırmalar yapılarak, damla sulama veya kontrollü sulama tekniklerinin yaygınlaştırılması için gerekli adımlar atılmalıdır. Vahşi sulamanın çevresel sonuçları ile modern yöntemlerin sağlayacağı çevresel faydalar bilimsel verilerle desteklenmelidir. Ayrıca, çeltik üreticileri son yıllarda artan girdi maliyetleri nedeniyle zor bir dönemden geçmektedir. Tarımsal girdi fiyatlarındaki hızlı artış, üretim maliyetlerini önemli ölçüde yükseltmiştir. Bu zor koşullarda çiftçi destekleri hayati bir öneme sahiptir. Edirne ve Trakya’nın çeltik üretimindeki payı ve stratejik konumu göz önünde bulundurulduğunda, bölgedeki sorunların araştırılması ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi büyük bir önem taşımaktadır. Devlet desteklerinin etkinliği ve ihtiyaçlar da incelenmelidir. Fark ödemesi desteğinin artırılması, girdi desteklerinin enflasyon karşısında erimemesi için düzenli olarak güncellenmesi gerekmektedir. Edirne ve Trakya’daki çeltik üretiminin durumu, yalnızca bölgesel bir tarımsal mesele değil, aynı zamanda Türkiye’nin gıda arz güvenliği ve su kaynaklarının yönetimiyle de yakından ilişkilidir.”
