Erektil disfonksiyon (ED) ya da cinsel iktidarsızlık, birçok erkeği etkileyen önemli bir sağlık sorunudur. Araştırmalar, cinsel iktidarsızlık ile beslenme arasındaki ilişkiye dikkat çekmektedir.
Birleşik Krallık’taki LloydsPharmacy’den pratisyen hekim Neel Patel, birçok erkeğin özellikle yüksek alkol tüketiminde ya da stresli dönemlerde bu sorunu zaman zaman yaşadığını belirtmektedir.
ED’nin yaygınlığı hakkında farklı tahminler bulunmaktadır.
Londra’daki King’s College tarafından 2019 yılında yapılan bir araştırma, İngiltere’deki her beş erkekten birinin bu sorundan etkilendiğini ortaya koymuştur. 2022 yılında yapılan bir başka çalışmaya göre ise her beş erkekten ikisi cinsel iktidarsızlık sorunu yaşamaktadır. Yaş ilerledikçe bu durumun daha da yaygınlaştığı gözlemlenmektedir.
Türk Üroloji Derneği verilerine göre, Türkiye’de 40 yaşın üzerindeki erkeklerde erektil disfonksiyonun tüm derecelerinin görülme sıklığı yaklaşık yüzde 70’tir.
Patel, ED’nin birkaç haftadan uzun sürmesi durumunda mutlaka bir aile hekimine başvurulması gerektiğini vurgulamakta ve bu durumun kalp sağlığı gibi daha ciddi sağlık sorunlarının habercisi olabileceğini ifade etmektedir. Bu nedenle genel sağlık durumunun kontrol edilmesinin önemi büyüktür.
Beslenme ve cinsel iktidarsızlık arasında nasıl bir ilişki var?
Erektil disfonksiyona yol açabilen ya da bu durumu kolaylaştırabilecek bazı hastalıklar mevcuttur. Kalp rahatsızlıkları, obezite, diyabet ve aşırı alkol tüketimi bu hastalıklar arasında yer almaktadır. Ancak bazı araştırmalar, ED ve beslenme arasında doğrudan bir ilişki tespit etmiştir.
Patel, “Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemenin zarar vermeyeceğini” belirterek, sebze, meyve ve tam tahıllardan oluşan dengeli bir beslenmenin iyi bir başlangıç noktası olduğunu ifade etmektedir.
Erektil disfonksiyonu önleme açısından pek çok çalışmada Akdeniz diyeti öne çıkmaktadır. Bu beslenme şekli, egzersizle birlikte uygulandığında kan akışını artırmakta ve tansiyonu düşürmektedir.
Bilim insanları, ED’yi etkileyebilecek farklı gıdaları da incelemiştir. 2016 yılında gerçekleştirilen bir çalışmada, daha fazla meyve tüketmenin ED riskini azaltabileceği ortaya konmuştur.
Bu çalışmada, en fazla meyve tüketen erkeklerin, çok az tüketenlere kıyasla ED yaşama riskinin yüzde 14 daha az olduğu görülmüştür.
Belfast’taki Queen’s Mary Üniversitesi’nden Prof. Aedin Cassidy, “Meyve ve sebzelerin sağlık açısından faydalı olduğunu biliyoruz. Ancak belki de daha spesifik önerilere ihtiyaç var, çünkü hepsinin etkisi aynı değil” demektedir.
Yani mesele, günde beş porsiyon meyve veya sebze tüketmekten ibaret değildir. Aynı zamanda yediğiniz meyve ve sebzelerin türü de büyük önem taşımaktadır. Peki, hangi türler cinsel iktidarsızlıkla mücadelede daha etkili?
Bu soruyu araştırmak üzere Prof. Cassidy ve meslektaşları, meyvelerde doğal olarak bulunan flavonoidleri incelemiştir.
Cassidy, flavonoidlerin ED sorunu yaşayan erkeklerde olumlu sonuçlar verdiğini belirterek, “bitkiler için bir güneş kremi gibi” nitelendirmektedir. Araştırmacılar, hangi flavonoidlerin daha etkili olduğunu da keşfetmeye çalışmaktadır.
“Orman meyvelerine o muhteşem kırmızı-mavi rengi veren antosiyaninler” diye ifade eden Cassidy, araştırmasının yapıldığı günlerde evinin yakınındaki süpermarkette yaban mersini bulamadığını aktarmaktadır.
Haberleri okuyan erkeklerin, mavi hap yerine yaban mersini denemiş olması mümkün müydü?
Ayrıca, turunçgillerde bulunan flavanon isimli başka bir flavonoidin de ED sorununa yardımcı olabileceği bulunmuştur.
Cassidy, “Portakalları, mandalinaları, greyfurtları yemelisiniz, suyunu içmemelisiniz” diye eklemektedir.
Bazı içeceklerin de faydalı olabileceği belirtilmektedir. Çay ve kahvede flavonoidler bulunmaktadır. Kırmızı şarap hakkında da bazı olumlu bilgiler mevcuttur.
Flavonoidlerin kalp damar sistemi üzerindeki olumlu etkileri bilinir. Bu nedenle, ED ile mücadele yetenekleri de vücuttaki kan akışıyla doğrudan bağlantılıdır.
Cassidy, “ED, sağlık durumunuzun bir göstergesi olarak değerlendirilebilir ve kalp hastalıkları açısından bir erken uyarı işareti olabilir” demekte ve “Mekanizmalar birbirleriyle bağlantılı” şeklinde eklemektedir.
Doktorlar, ED yaşayan hastaları için damar açma yöntemlerini değerlendirebileceğini belirtmekte ve nitrik oksit adlı kimyasalın bu süreçte yararlı olabileceğini ifade etmektedir.
İyi haber ise vücudun bu kimyasalı üretmesine yardımcı olabilecek belirli gıdaların bulunmasıdır. ABD’deki Mayo Clinic Healthcare’den pratisyen hekim Dr. Vikas Mehta, “Özellikle L-arjinin yönünden zengin gıdalar” önerisinde bulunmaktadır.
“Beyaz et, kırmızı et, süt ürünleri ve yemişler faydalı olabilir” diyen Mehta, ıspanak ve roka gibi yeşil sebzelerin de yararlı olduğunu eklemektedir.
Cassidy, meyveleri yemek yerine suyunu içmenin sonuç vermeyeceğini vurgulamakta ve “takviye ve vitaminlerin işe yaradığına dair pek fazla kanıt bulunmadığını” belirtmektedir.
Dr. Patel de “ED esasen kan akışıyla ilişkilidir. Sağlıksız gıdaların tüketimi yüksek kolesterol ve kan şekeri seviyesine yol açabilir. Obezite ise kan akışını etkileyerek ereksiyon sağlama ve devam ettirme yeteneğini olumsuz yönde etkileyebilir” şeklinde konuşmaktadır.
Dr. Patel, çeşitli gıdaların tamamen kesilmesinden ziyade, “kalp damar sağlığını iyileştiren” bir beslenme alışkanlığı benimsemeyi önermektedir.
İnternette, flavonoid içeriği sayesinde kırmızı şarabın faydalı olabileceğine dair haberler dolaşmaktadır.
Ancak alkolün sağladığı faydaların, şişeyi açmadan önce kaybolabileceğini unutmamak önemlidir. Ara sıra bir bardak içmek sorun olmayabilir, ancak birçok erkek aşırı alkol tüketiminin yatak odasında ne gibi sorunlara yol açtığını deneyimlemiştir.
Bu durumda, ED ile mücadelede bir salkım üzüm yemek, şarap şişesini açmaktan çok daha yararlı olabilir.
