Gaziantep’te diyaliz tedavisi süresince tanışan Mehmet Yaşar ve Ayşe Sayar çifti, 11 yıl önce evlenerek hayatlarını birleştirdi. Kahramanmaraşlı olan bu çift, farklı tarihlerde gerçekleştirilen böbrek nakilleri ile sağlıklarına kavuşmayı başardı.
Böbrek yetmezliği problemi nedeniyle 2010 yılında Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde diyaliz tedavisi gören çift, 2014 yılında evliliklerini gerçekleştirdi.
Ayşe Sayar, 2010 yılında İstanbul’da bir özel hastanede böbrek nakli oldu; Mehmet Yaşar Sayar ise kısa bir süre önce Gaziantep Üniversitesi Kahraman Eruslu Böbrek Nakli Hastanesi’nde yapılan nakil ile sağlığına kavuştu.
“Tedaviye değil, sevgilimle buluşmaya gidiyormuş gibi hissediyordum.”
Naklin ardından sağlıklı bir şekilde taburcu edilen 44 yaşındaki Mehmet Yaşar Sayar, AA muhabirine, eşiyle hemşirelerin aracılığıyla tanıştıklarını aktardı.
İlk tanışmalarının ardından ilişkilerinin hızla derinleştiğini belirten Sayar, “Hemşirelerin önerisiyle tanıştık. İlk görüşmemizde Ayşe, utandığı için benimle konuşmadı. İki gün sonra gelip benimle konuşmak istediğini söyledi. Diyalize gitmekten keyif almazken, onun varlığıyla daha hevesli gitmeye başladım. Yemek yiyemediği için ona sandviç hazırlayıp götürüyordum, bu onu mutlu ediyordu. Zamanla hastaneye tedaviye değil, sevgilimle buluşmaya gitmekte olduğumu hissetmeye başladım. Diyaliz çıkışında rahatsızlıklarımızı bile unutturuyordu.” şeklinde konuştu.
Tanışmalarının ardından kısa bir süre içinde Ayşe’ye evlilik teklifinde bulunduğunu ifade eden Mehmet Yaşar Sayar, “Tanıştıktan yaklaşık bir ay sonra evlenme teklifimi diyaliz yatağında, kablolar arasında yaptım. O anda içimden geldi ve söyledim. Ayşe ile birlikte olduğum için çok mutluyum.” dedi.
“Diyaliz iğneleri artık canımı yakmıyordu.”
Ayşe Sayar (40) da, Mehmet Yaşar ile tanışmadan önce evlilik gibi bir düşüncesinin olmadığını, ancak tanışmalarının hayatını köklü bir şekilde değiştirdiğini belirtti.
Tedavi süreci ve yaşananlar hakkında bilgi veren Ayşe Sayar, “Periton diyalizi sırasında zor günler geçirdim ve ardından hemodiyalize geçmek zorunda kaldım. Aynı merkezde eşimle tanıştık. Başlangıçta hem fiziksel hem de psikolojik olarak iyi hissetmediğim için tanışmayı kabul etmedim; ancak arkadaşlığımız başladıktan sonra diyalize gitme amacım sadece eşimle görüşmek oldu. O zamana kadar her seans sonrası kendimi kötü hissediyordum ama Mehmet ile tanıştığımda seanslar daha kolay geçmeye başladı. Diyaliz iğneleri artık canımı yakmıyordu çünkü ona kavuşacaktım. O da beni çok iyi anlıyordu çünkü benzer süreçlerden geçmişiz. Aynı ameliyat izlerimiz var. Ne o ne ben, hastalıkla ilgili birbirimizi zorlamadık çünkü yaşadıklarımız ortak. Ben hep, ‘Beni anlayan biri olsun’ diye dua ederdim. Mehmet de bazen ‘Senin duaların sayesinde diyalize girmiş olabilirim’ diye şakalaşır.” şeklinde konuştu.
Birbirlerini çok iyi anladıklarını ve tedavi sürecinde birbirlerine destek olduklarını vurgulayan Ayşe Sayar, ilk arkadaşlık dönemlerinde Mehmet’in “Önce sen nakil ol, sonra ben diyalize gireyim, ardından evlenelim. En son da ben nakil olacağım.” hayalleri kurduğunu ifade etti.
Ayşe Sayar, “Böyle bir sıralamamız vardı. Gerçekten de öyle oldu. Hayatımız adeta bu sıraya göre ilerledi. Her şey bu sırayla gerçekleşti.” diyerek bu özel hikayelerini özetledi.