Oyak Maden Metalürji şirketlerinden Erdemir‘in ana destekçisi olduğu piyasa sohbetleri, İstanbul’da gerçekleştirildi.
Şirketten yapılan açıklamada, çelik sektörünün önemli temsilcilerinin bir araya geldiği etkinlikte 700’ü aşkın katılımcının geleceğe dair beklenti ve değerlendirmelerini dinleme fırsatı bulduğu bildirildi. Bu buluşma, aynı zamanda yeni iş bağlantılarının kurulmasına zemin hazırladı.
Bunun yanı sıra, sekizinci kez düzenlenen Çelik ve Yaşam Heykel Yarışması’nda ödül alan ilk 15 eser de etkinliğin fuaye alanında sergilendi. Erdemir çeliği kullanılarak heykel alanında lisans ve lisansüstü eğitim gören öğrenciler tarafından üretilen eserler, katılımcılardan büyük ilgi gördü.
OYAK Maden Metalürji Pazarlama ve Satış Grup Başkan Yardımcısı Sercan Büyükbayram, çelik sektörünün zorlu dönemlerden geçtiğine dikkat çekerek, son beş yıl içinde yüksek oynaklık ve imalatta durgunluk yaşandığını, enflasyonla mücadele ve faiz kararlarının sektörde önemli bir etki yarattığını belirtti.
Büyükbayram, yakın coğrafyada meydana gelen beklenmedik jeopolitik gelişmelerin tedarik zincirini etkilediğini ifade ederek, Çin ekonomisindeki yavaşlamanın sektörün gündeminde olduğunu vurguladı.
Büyükbayram, OYAK Maden Metalürji olarak zorlu piyasa koşullarına rağmen son üç yılda her yıl yaklaşık 1 milyar dolarlık yatırım yaptıklarını belirtti. Türkiye’deki çelik üreticilerinin, rakip ülkelerdeki üreticilerin hükümetlerinden hibe almasına karşın yatırımlarını kendi olanaklarıyla gerçekleştirdiğini vurguladı.
Yılın ilk dört ayında yassı çelik tüketiminin yüzde 12 düştüğünü ve ithalatın tüketimdeki payının yüzde 50’ye ulaştığını ifade eden Büyükbayram, bu durumun yerel üretimin kaybı anlamına geldiğini kaydetti. Üretim düşüşü ve ithalat artışının, ileride maddi kayıplarla ifade edilemeyecek derecede ağır sonuçlar doğurabileceğini belirtti.
Adil rekabet şartlarının sağlanması gerektiğini dile getiren Büyükbayram, Türk sanayisinin günden güne ithalata bağımlı hale gelme riskine karşı itiraz ettiklerini de ekledi.
OYAK Maden Metalürji Satınalma Grup Başkanı Yardımcısı Şevket Selim Yılmaz, etkinliğin ilk oturumunda 2020-2025 dönemine ait küresel gelişmelerin hatırlanması gerektiğini belirterek, 2022’den itibaren yakın coğrafyada başlayan savaşların tedarik zincirine etkisini vurguladı.
Yılmaz, cevher piyasasında ana tedarikçilerin Brezilya ve Avustralya, ana tüketicinin ise Çin olduğunu ifade ederek, üretim tarafındaki arz artışının fiyatlara yansıdığını ve artan üretim maliyetlerinin lojistik maliyetleriyle birlikte fiyatları baskıladığını belirtti.
OYAK Maden Metalürji Dağıtım Kanalları ve Uzun Ürünler Satış ve Pazarlama Direktörü Tolga Koçer, Türkiye’nin yassı çelik tüketimindeki düşüşe rağmen ithalatın yüksek seyrettiğini bildirdi. Yüksek finansman maliyetlerinin satın alma davranışlarını daha küçük, sık ve kısa vadeli alımlara yönlendirdiğini, bunun da entegre tesislerin operasyon yönetimini zorlaştırdığını kaydetti.
Koçer, Türkiye çelik piyasasının Asya ülkelerinin düşük fiyat politikaları tarafından baskılandığını ve Rusya’nın da Türkiye piyasasına girmeye çalıştığını belirtti. Çin’in Güneydoğu Asya ülkelerine yaptığı yeni kapasite yatırımları nedeniyle baskının artarak devam ettiğini ifade etti. OYAK Maden Metalürji şirketleri, tüm zorluklara rağmen Türkiye’nin toplam ham çelik üretiminin yüzde 23’ünü tek başına gerçekleştirmektedir.
Şirket, YEKA rüzgar enerjisi, milli gemi ve milli denizaltı projeleri gibi prestijli projelerde yer aldığını da hatırlatan Koçer, yeşil dönüşüm faaliyetlerine odaklanarak hidrojen testlerini başarıyla gerçekleştirdiklerini ve hidrojen bazlı üretime geçişi değerlendirdiklerini duyurdu.
OYAK Maden Metalürji İhracat Direktörü Meltem Alim Atmaca, mevcut piyasalarda belirsizliğin had safhada olduğunu belirtti. Dünya Çelik Birliği’nin bile bu yıl güncel tahmin yapamadığını kaydetti.
Atmaca, IMF’nin son 10 yıllık verilerine göre küresel büyüme oranlarının kriz dönemlerinden sonra ilk defa yüzde 2,79’un altına gerilediğini ifade etti. İmalat sanayi ve hizmet sektörü satın alma yöneticileri endeksleri arasındaki farkın uzun zamandır açıldığını ve imalat sanayi göstergesinin negatif ayrıştığını belirtti. Çin’in çelik ihracatındaki payının yüzde 23’ten yüzde 38’e çıkması ve fiyat baskıları gibi zorluklara rağmen Türkiye yassı çelik sektörü 5,7 milyon metrik ton ihracat gerçekleştirdi. Erdemir ve İsdemir, bu ihracat hacminin yüzde 20’sine sahipken, sıcak ürünlerde bu oran yaklaşık yüzde 30’u buluyor. Zorluklara rağmen her bölgede müşteri bulup satış yapabilecek potansiyele sahip olduklarını belirten Atmaca, önceliklerinin iç piyasadaki düzenli müşterileri olduğunu sözlerine ekledi.