Cumhurbaşkanı Erdoğan, Etik Eğitimi ve Etik Eğiticisi Yetiştirilmesi İşbirliği Protokolü İmza Töreni’nde yaptığı konuşmada, kamu çalışanları ve idarecileri hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
“KOLTUĞUNDAN GÜÇ DEVŞİREREK…”
Erdoğan, görevlerini kötüye kullanan kamu görevlilerine karşı tolerans gösterilmeyeceğini belirtti. “Mevki, konumu, unvanı ne olursa olsun, devlet hizmetindeki her bir kardeşime önemli bir hatırlatmada bulunmak istiyorum; bu makamlar geçicidir ve milletin emanetidir. Asıl olan, milletin duasını almak ve halkın beklentilerine karşılık vermektir. Görevini kötüye kullanan, çözümün değil sorunun parçası olan, devletin itibarına zarar veren, kamu kaynaklarını israf eden kişiler için gözünün yaşına bakmam. Koltuğundan güç devşirerek vatandaşa zulmeden kimseye müsamaha göstermeyeceğiz. Devlet, düzen ve intizam demektir; vatandaşa hizmet eden bir mekanizmadır. İşlemlerin yasalara uygun olması, etik ve meşru olduğu anlamına gelmez. Milletimizin tek bir ferdinin bile hakkının yenmesine izin vermeyiz. Kamu personelimizin bu konuda azami hassasiyet göstermesini bekliyoruz. Hukuka ve etik anlayışa uyan her bir kardeşimin bu milletin başının üzerinde yeri vardır” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından satırbaşları;
“Tüm kamu görevlilerimizin etik haftasını kutluyorum. Her birine görevlerinde üstün başarılar diliyorum. İki güzide kurumumuz arasında imzalanan eğitim ve farkındalık faaliyetlerinin düzenlenmesiyle bu protokol, önemli bir rol üstlenecektir. Protokolün kurumlarımız için hayırlara vesile olmasını diliyoruz.
“KARŞIMIZA 2 GERÇEKLİK ÇIKIYOR”
Bu protokol, kamu da etik bilincinin artırılmasında önemli bir işlev görecektir. 2004 yılında etik değerleri yükseltmek amacıyla kurduğumuz kurul, son dönemde etkili çalışmalar yürütmektedir. Devlet tecrübemiz, 2000 yılı aşan köklü bir geçmişe sahiptir. İki gerçeklik karşımıza çıkmaktadır; ilki, atalarımızın kurucu irade ve bağımsızlık ruhuna sahip olmalarıdır. En zor zamanlarda bile ecdadımız yeni devletler kurmuştur. Bu gelenek, milletimizin yeniden toparlanmada ne kadar mahir olduğunu göstermektedir. İkincisi ise insani merkeze alan bir yaklaşımdır. Tarihimizin semalarında göndere çektiğimiz tüm bayraklar, iyiliğin, huzurun, erdem ve inancın sembolleridir.
Devlet hizmetinde her bir kardeşime bu makamların geçici olduğunu hatırlatmak isterim. Bu görevler, milletin emanetidir. Asıl olan halka samimiyetle hizmet ederek hakkın rızasını kazanmak ve milletimizin hayır duasını almak, kamu yararının her şeyin üzerinde olduğudur. Devlet demek düzen, nizam ve intizam demektir. Devlet demek, vatandaşına hizmet eden bir mekanizma demektir. Görevi kötüye kullananın gözünün yaşına bakmayız. Hak ve hukukun çiğnenmesine izin vermeyiz.
“MİLLETİMİZİN HAKKININ ÇİĞNENMESİNE MÜSAADE ETMEYİZ”
Devlet ve toplumda nizamı sağlamak, yasalarla birlikte vicdanı da gerektirir. Hiç kimsenin mevzuattaki boşluklardan faydalanarak, milletimizin tek bir ferdinin bile hakkını çiğnemesine müsaade etmeyiz. İnsan odaklı bir devlet yönetimi anlayışını önceleyen bir idare açısından etik kurallar, bir kanun kadar önemlidir.
“GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIK”
Son dönemde bürokratik oligarşiden çok çektik. Kendini vatandaştan üstün gören, kibirli yapılar milletimize yıllarca zarar verdi. İktidarımız boyunca kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi ve hizmete erişimin kolaylaştırılması için gece gündüz çaba harcadık.
“KAMUDA VERİMLİLİĞİ ARTIRDIK”
Anayasa, yasa ve mevzuat düzeyinde yaptığımız düzenlemelerle kamuda verimliliği artırdık. Bilgi edinme yollarını genişlettik. 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde başlattığımız Beyaz Masa uygulamasının daha modern bir versiyonunu CİMER aracılığıyla tüm Türkiye genelinde hayata geçirdik.
“AYNI AZİMLE ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Millet ile devlet arasındaki engelleri kaldırarak, millet iradesi önündeki engelleri ortadan kaldırdık. Temsilde adaleti ve yönetimde istikrarı sağladık. Bundan sonra da aynı azimle çalışarak milletimize eser ve hizmet kazandırmaya devam edeceğiz.