1. Haberler
  2. SAĞLIK
  3. Erkeklerin Seks Düşünme Sıklığı: Gerçekler ve Miti

Erkeklerin Seks Düşünme Sıklığı: Gerçekler ve Miti

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Erkeklerin cinsel düşüncelere ne sıklıkla yöneldiği konusunda sıkça karşılaşılan bir inanış, her 7 saniyede bir bu konuyu düşündükleri yönündedir.

Bu fikre aşina olan birçok kişi, zamanla bunun gerçekliği konusunda sorgulamalara girmeye başlamıştır. Ancak bunu kanıtlamak ya da çürütmek için ne tür yöntemlere başvurulabileceğini düşünmek daha ilginç olabilir.

İstatistiklere göre, her 7 saniyede bir cinsel düşünce, günde yaklaşık 7 bin 200 kez bu konuda kafa yorduğumuz anlamına geliyor.

Bu sayı oldukça büyük görünüyor; gün boyunca düşündüğüm diğer konularla kıyaslandığında, cinsellikle ilgili düşüncelerin sayısının yüksekliği dikkat çekici. Peki, bir kişinin bir gün içindeki düşüncelerinin sayısını nasıl ölçebilirsiniz?

Psikologlar, düşünceleri ölçmek için “deneyim örnekleme” adını verdikleri bir yöntemi kullanıyor. Bu yöntem, kişilerin günlük yaşamları içinde aniden durdurulup o an akıllarından geçenleri kaydetmelerini içeriyor.

Ohio State Üniversitesi’nden Terri Fisher ve ekibi, bu konuyu araştırmak için çeşitli cihazlar kullandı. 283 üniversite öğrencisini üç gruba ayırarak, cinsel düşüncelerinin yanı sıra yemek ve uyku hakkında düşündüklerinde tuşlamalarını istediler.

Yapılan çalışmada, erkek katılımcıların ortalama olarak günde 19 kez cinsellikle ilgili düşüncelere sahip olduğu belirlendi.

Kadın katılımcılarda ise bu sayı ortalama 10 olarak kaydedildi. Ancak erkeklerin yemek ve uyku hakkında da daha fazla düşündüğü görülüyor; bu durum, erkeklerin genel olarak dürtüsel düşüncelere daha yatkın olabileceğini düşündürüyor. Belki de erkekler, belirsiz duyguları “düşünce” olarak saymaya daha eğilimli ya da her iki durumun bir kombinasyonu söz konusu.

Çalışmanın en dikkat çekici bulgularından biri, cinsel düşünceler arasındaki büyük bireysel farklılıklar oldu. Bazı bireyler sadece bir kez cinsellikle ilgili düşündüğünü belirtirken, en yüksek kayıt 388 kez tıklama ile gerçekleşti. Bu da yaklaşık her 2 dakikada bir cinsel düşünce anlamına geliyor.

Ancak bu çalışmanın karmaşık bir yönü de var; psikolojide “ironik süreçler” olarak bilinen ve “beyaz ayı problemi” olarak da tanınan bir olgu mevcut. Örneğin, bir çocuğa elini havaya kaldırmasını ve sadece beyaz bir ayıyı düşünmeyi bıraktığında indirmesini söylerseniz, kısa süre içinde her şeyin beyaz ayıyla ilgili hale geldiğini gözlemleyebilirsiniz. Yani, bir şeyi düşünmemeye çalışmak onu daha çok akla getiriyor.

Fisher’ın çalışmasına katılanlar da bu durumla karşı karşıya kaldı. Araştırmacılar, katılımcılara bir kumanda vererek cinsel düşüncelere sahip olduklarında buna basmalarını istedi. Düşünmemeye çalışırken bu kumandayı kullanmaları gerektiği için, katılımcılar için durum oldukça zorlayıcı hale geldi. 388 kez tıklayan katılımcı, hem dürtülerinin hem de deney tasarımının etkisi altında kaldı.

Hep aklımda

Wilhelm Hoffman ve ekibi tarafından gerçekleştirilen farklı bir çalışmada ise Almanya’daki akıllı telefon sahipleri kullanıldı. Bu telefonlar, bir hafta boyunca günde 7 kez rastgele bildirim gönderecek şekilde ayarlandı. Katılımcılardan, bu bildirimi aldıklarında akıllarından geçen düşünceleri kaydetmeleri istendi. Bu yaklaşım, düşünme sorumluluğunu bir cihaza yükleyerek katılımcıların zihinlerinin daha serbest kalmasını sağlama amacını taşıyordu.

Sonuçlar, Fisher’ın çalışmasıyla doğrudan karşılaştırılamasa da, bu çalışmada katılımcıların günde en fazla 7 kez cinsellikle ilgili düşündüğü belirlendi. Her 7 saniyede bir düşünme efsanesi ile kıyaslandığında, insanlar bu konuda çok daha az düşündüklerini bildirdiler.

Katılımcılar, uyarıyı almadan önceki yarım saat içinde ortalama olarak sadece %4 oranında cinsel düşünce kaydetti. Bu da günde yaklaşık bir kez cinsel düşünce anlamına geliyor; Ohio Üniversitesi’ndeki Fisher çalışmasında çıkan 19 sayısıyla kıyaslandığında oldukça düşük.

Hoffman’ın çalışmasındaki en çarpıcı bulgu, cinselliğin katılımcıların zihnindeki göreli önemsizliği oldu. Katılımcılar, yemek, uyku, kişisel hijyen, sosyal etkileşim ve kahve gibi konular hakkında cinsellikten çok daha fazla düşündüklerini ifade ettiler. Televizyon izleme ve diğer medya kullanımları da gün boyunca cinselliğin önüne geçti. Cinsellik ancak günün ilerleyen saatlerinde, gece yarısı civarında baskın bir düşünce haline geldi ve o zaman bile uykunun ardından ikinci sırada yer aldı.

Hoffman’ın yönteminin de “beyaz ayı etkisi” ile etkilenmiş olabileceği düşünülüyor; çünkü katılımcılar gün içinde ne düşündüklerinin sorulacağını önceden biliyorlardı. Bu durum, bazı düşüncelerin abartılı şekilde kaydedilmesine neden olabilir. Aynı zamanda katılımcılar, cinsel düşüncelerini kabul etmekte zorluk çekmiş olabilir ve bu nedenle bildirimlerini eksik yapmış olabilirler.

Ortalama bir erkeğin her 7 saniyede bir cinsellikle ilgili düşündüğü efsanesini rahatlıkla çürütebiliriz; ancak bu düşüncelerin gerçek sıklığını tam olarak belirlemek zor. Bu sıklık, büyük ihtimalle kişiden kişiye ve aynı kişinin farklı zaman dilimlerine göre değişiklik gösterecektir.

Ayrıca, birinin aklındaki düşünceleri ölçmeye çalışmanın, o kişinin düşüncelerini değiştirme riskini barındırdığı da göz önünde bulundurulmalıdır.

Bir diğer karmaşık nokta ise düşüncelerin doğal bir ölçü biriminin olmamasıdır. Düşünceler, metre ya da kilometre gibi birimlerle ölçülemeyen soyut kavramlardır. Bir düşünce nedir, ne kadar büyük olursa “sayılabilir” olur? Bu yazıyı okurken siz kaç tane düşündünüz? Hiç mi? Bir tane mi? Belki de birçok düşünce aklınızda belirdi. Düşünülecek çok şey var!

BBC

Erkeklerin Seks Düşünme Sıklığı: Gerçekler ve Miti
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.
Giriş Yap

Turkiyex Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin