Hindistan’da Türkiye’ye yönelik boykot çağrıları hızla artıyor. Ülkedeki 13 milyon manava ürün temin eden distribütörler federasyonu, tüm Türk ürünlerinin süresiz olarak boykota alındığını açıkladı.
Reuters’a göre, bazı büyük çevrimiçi perakendeciler de Koton, Mavi ve LC Waikiki gibi Türk markalarının satışını durdurma kararı aldı.
Bu boykotun etkisinin ne denli büyük olduğu ise henüz net bir şekilde istatistiklere yansımadı.
Diğer yandan, Türkiye’nin daha önce farklı bölgelerde benzer boykot çağrılarıyla karşılaştığı biliniyor.
Bu boykotların etkilerini daha yakından incelemek amacıyla geçmişteki benzer durumlara göz atıyoruz.
İsrail: 2010 ve 2024’te turizmde düşüş
Türkiye’nin son yıllarda Orta Doğu’da en fazla gerilim yaşadığı ülkelerden biri İsrail. 2002’de iktidara gelen Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ve lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Hamas’ı “terör örgütü değil kurtuluş grubu” şeklinde tanımlaması, sık sık İsrail’in tepkisini çekti. Türkiye de İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki operasyonlarını sert bir şekilde kınadı.
Bu kapsamda, 2010’da İsrail Turizm Bakanı Stas Mseznikov ve 2024’te Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir Türkiye’ye boykot çağrısı yaptı.
Türkiye’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan (KTB) alınan verilere göre, 2010’da İsrailli turist sayısı bir önceki yıla göre %66 oranında azaldı. 2024’te ise bu sayı, iki yıl önceye kıyasla %90 düştü.
2022 yılında İsrailliler, Türkiye’ye giden turistlerin yaklaşık %2’sini oluştururken, 2024’te bu oran %0,1’e geriledi. Türkiye’nin turizm geliri kaybı ise yaklaşık 1 milyar dolar olarak hesaplandı.
Ancak, bu boykot çağrılarının dış ticarette önemli bir etkisi olmadı. Türkiye’nin İsrail’e ihracatı, 2009’dan 2011’e kadar kesintisiz bir şekilde arttı.
2024’te Türkiye’nin İsrail’e ihracatında önemli bir azalma görülse de bunun sebebinin boykot mu yoksa Türk hükümetinin ticareti kısıtlaması mı olduğu net olarak bilinmiyor.
Rusya: Uçak krizinin ardından ihracat ve turizmde büyük kayıplar
Türkiye’nin 2015 yılında Suriye sınırında bir Rus savaş uçağını düşürmesi sonrasında, Rusya Türkiye’den ürün alımını kısıtladı ve vatandaşlarına Türkiye’ye gitmeme çağrısında bulundu.
Bu durum Türk ekonomisine milyarlarca dolarlık bir maliyet yükledi. 2014’te Türkiye’nin Rusya’ya yaptığı ihracat yaklaşık 6 milyar dolar iken, 2015’te bu rakam 1,7 milyar dolara düştü ve eski seviyelerine ulaşması 2022’yi buldu.
2014 yılında Türkiye’ye 4,4 milyon Rus turist gelirken, 2016’da bu sayı 866 bine kadar geriledi. Böylece Türkiye’nin yalnızca 2016’daki Rus turizminden elde ettiği gelir kaybı 2 milyar dolara yaklaştı.
İhracattaki düşüşle birlikte Rusya’nın Türkiye’ye yönelik boykotunun maliyetinin 10 milyar dolardan fazla olduğu tahmin ediliyor.
Mısır: Mursi’nin ardından boykot çağrıları etkisiz kaldı
Mısır’da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın ilişkiler içinde bulunduğu Müslüman Kardeşler’in lideri Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin 2013’te bir askeri darbeyle devrilmesinin ardından Türkiye-Mısır ilişkileri gerildi.
Türkiye, Mursi’yi deviren Abdülfettah Sisi’yi uzun bir dönem tanımadı ve iki ülke arasında Libya gibi çeşitli bölgesel gerilimler yaşandı.
Mısır’da 2015, 2018 ve 2020 yıllarında Türkiye’nin boykot edilmesi için iki ayrı kampanya düzenlendi. Ancak bu kampanyaların etkileri sınırlı kaldı.
İki ülke, 2021’den itibaren ilişkilerini normalleştirmeye başladı ve 2023’te karşılıklı büyükelçi atandı.
Suudi Arabistan: 2018’de etkilemedi, 2021’de milyarlarca dolar kaybettirdi
Türkiye’ye yönelik boykot çağrıları Suudi Arabistan’dan da geldi. 2018’de Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda öldürülmesi sonrasında Türkiye, Riyad yönetimini suçladı ve bu nedenle Suudi sosyal medya kullanıcıları bir boykot kampanyası başlattı.
Ancak bu kampanyanın turizm ve ihracat verilerine önemli bir etkisi olmadığı görüldü.
Bununla birlikte, iki ülke arasındaki bölgesel rekabetin etkisiyle 2020’de Suudi Prens Abdülrahman ve Suudi Ticaret Odası’nın desteklediği boykot kampanyası Türkiye’ye daha fazla zarar verdi.
2020 yılında pandemi nedeniyle tüm ülkelerden gelen turist sayıları düşerken, 2021’de bir artış yaşandı. Ancak Suudi Arabistan’dan gelen turist sayısı 2021’de de azalmaya devam etti.
Türkiye’nin Riyad’a ihracatı ise %90 oranında düştü. Bu durum, Türkiye’ye milyarlarca dolara mal oldu; ancak 2023 itibarıyla normalleşme sürecine girdi.
Bu sürecin hızlanmasında iki ülkenin liderinin 2022’den itibaren görüşmeye başlaması etkili oldu.
BAE: Boykot çağrısı etkili olmadı
Türkiye’nin Suudi Arabistan ile benzer bir şekilde ters düştüğü Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Dubai’nin eski emniyet müdürü Dhahi Khalfan, 2020’de Türkiye’nin boykot edilmesi çağrısında bulundu.
Ancak bu çağrının etkisi sınırlı kaldı. Türkiye’nin 2020’de BAE’ye ihracatı biraz düşse de bu durumun pandeminin etkisi olduğunu söylemek mümkün.
Türkiye ve BAE, 2020’de bir normalleşme sürecine girdi ve 2021’de hem ihracat hem de turist sayısında pandemi öncesi dönemi aştı.
Irak: Çağrıların etkisi sınırlı
Iraklı Kürtler, 2019’da Türkiye’nin Suriye’deki operasyonları nedeniyle bir boykot çağrısı yaptı. 2023’te ise Türkiye’nin Fırat ve Dicle nehirlerindeki su akışını kısıtlaması nedeniyle Irak genelinde boykot çağrıları yapıldı.
Her iki çağrının da etkisi sınırlı kalmış gibi görünüyor.
