Rusya’nın doğusundaki Kamçatka’da meydana gelen deprem ve tsunami riski, bu bölgedeki ülkelerde alarm durumunu tetiklerken, Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyübhan Avcı’nın Türkiye için yaptığı uyarılar, deprem hazırlıklarının önemini yeniden gündeme taşıdı.
BURSA (turkiyexhaber) – 30 Temmuz 2025’te, Kamçatka Yarımadası açıklarında yaşanan 8.8 büyüklüğündeki deprem, bölgede büyük bir endişe yarattı.
Depremin ardından yapılan tsunami uyarıları, dalgaların Kamçatka’nın yanı sıra Japonya ve ABD kıyılarına da ulaşmasıyla birlikte geldi. Fukuşima Nükleer Santrali’nde çalışanların tahliye edildiği ve tsunami riskinin devam ettiği açıklandı. Yetkililer, halka “kıyılardan uzak durun” çağrısında bulundu; şu ana kadar can kaybı bildirilmedi.
BTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Eyübhan Avcı, dalga boyunun 10 metreyi aşmayacağını öngörürken, Türkiye için acil deprem önlemleri alınması gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Avcı, bu depremin 1952’den bu yana bölgedeki en büyük sarsıntılardan biri olduğunu belirtti.
Okyanus tabanında meydana gelen depremin, yapısal hasar ve tsunami kaynaklı ciddi zararlar doğurabileceğini ifade eden Avcı, “Bu büyüklükteki bir deprem, saniyede 200 m/sn hıza ulaşabilen tsunami dalgaları üretebilir” dedi.
TSUNAMİ DALGALARI 4 METREYİ AŞTI
Avcı, tsunami dalgalarının ilk olarak Kamçatka kıyılarına vurduğunu ve ilk verilere göre dalga boyunun 4 metreyi geçtiğini belirtti. “Kıyılara yaklaştıkça dalgaların büyüme riski var, bu nedenle kıyı yerleşimleri daha fazla tehlike altında. Ancak dalga boyunun 10 metreyi aşacağını düşünmüyorum” dedi.
Fukuşima’daki tahliyeyi “yerinde bir önlem” olarak nitelendiren Avcı, 2011 Fukuşima felaketinin Japonya için önemli bir ders olduğunu hatırlatarak, “Nükleer santraller için fiziksel engeller ve otomatik kapanma sistemleri gerekmektedir. Türkiye de dahil olmak üzere tüm kıyı ülkelerinin bu önlemleri alması şart” uyarısında bulundu.
“JAPONYA DAYANIKLI AMA TÜRKİYE İÇİN UYARILARIMIZ SÜRÜYOR”
Japonya’nın depreme dayanıklı yapı tasarımı konusundaki liderliğine dikkat çeken Prof. Dr. Eyübhan Avcı, “Japonya, ABD ve Rusya’da güçlü deprem yönetmelikleri mevcut. Bu nedenle yapısal hasarın sınırlı olması ve can kaybının olmaması bekleniyor. Ancak Türkiye için uyarılarımız devam ediyor. 485’ten fazla aktif fay hattımız var ve her an büyük bir deprem olma ihtimali bulunuyor. Özellikle Marmara’daki 1999 öncesi binalar risk taşıyor. Japonya gibi hasar görmeyen yapılar tasarlamamız gerekiyor” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Avcı, depremlerde binaların yanı sıra altyapının da zarar görebileceğine dikkat çekti. “Sıvılaşma nedeniyle yollar çökebilir, kanalizasyon ve iletişim hatları zarar görebilir. Altyapı planlaması yapılmadan zemin etüdü gerçekleştirilmesi şart” dedi.
Ayrıca, Türkiye’nin bina odaklı yaklaşımın ötesine geçerek kapsamlı bir deprem stratejisi geliştirmesi gerektiğini vurguladı.