Kayseri Ticaret Odası (KTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 yılı ikinci çeyrek büyüme verilerine dair önemli açıklamalarda bulundu.
KAYSERİ (turkiyexhaber) – Türkiye ekonomisinin 2025 yılı ikinci çeyreğinde (Nisan-Haziran dönemi) yüzde 4,8 oranında büyüdüğünü belirten Gülsoy, “Ekonomimiz, Kovid-19 salgını nedeniyle uygulanan tedbirlerin etkili olduğu 2020 yılının ikinci çeyreğinden bu yana kesintisiz 20 çeyrek boyunca büyümeyi başarmıştır. Bu durum, bizler için oldukça anlamlı bir gösterge oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Sektörel büyüme verilerine de dikkat çeken Gülsoy, şunları aktardı:
“Geçen yıl ile karşılaştırıldığında, zincirlenmiş hacim endeksine göre; inşaat sektörü yüzde 10,9, bilgi ve iletişim faaliyetleri yüzde 7,1, sanayi sektörü yüzde 6,1, ticaret-ulaştırma-konaklama ve yiyecek hizmetleri yüzde 5,6, mesleki ve idari destek hizmetleri yüzde 5,4, finans ve sigorta faaliyetleri yüzde 2,6, gayrimenkul faaliyetleri yüzde 2,6, diğer hizmetler ise yüzde 2,1 artış göstermiştir. Bununla birlikte, tarım sektörü yüzde 3,5, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri ise yüzde 1,2 oranında azalma kaydetmiştir. Gayrisafi Yurt İçi Hasıla tahmininin 2025 yılının ikinci çeyreğinde cari fiyatlarla bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 43,7 artarak, 14 trilyon 578 milyar 556 milyon liraya ulaştığını görüyoruz.”
Büyümeyi sürdürülebilir kılmak amacıyla dengeli ve kapsayıcı politikaların gerekliliğine dikkat çeken Başkan Gülsoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Fiyat istikrarı ve finansal istikrar son derece kritik bir öneme sahiptir. Özellikle KOBİ’ler için kredi şartlarının iyileştirilmesi gündeme alınmalıdır. Finansmana erişim için düşük faizli, uzun vadeli krediler ile vergisel teşviklerin devreye girmesi, iş insanlarımızın üretime devam edebilmesi ve büyümenin sürdürülebilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Büyüme rakamları, ülkemizin yatırım ve üretimi en zorlu koşullarda bile devam ettirdiğini göstermektedir. Ancak, bu büyümeyi daha da ileri taşımak için ihracatımızda etkili bir ivme kazandırmamız gerekiyor. Yüksek maliyetler, düşük kur ve finansmana erişimdeki sıkıntılar, ihracatımızın önündeki en büyük engeller olarak öne çıkmaktadır. Devletimizin, ihracatçı üyelerimize destek olacak adımlar atmasını bekliyoruz. Çarkların dönmesi, istihdamın zarar görmemesi ve ekonominin büyümesi adına ihracatta hızlanmalıyız. Enflasyonla topyekün bir mücadele yürütmeliyiz. Bu bağlamda, daha fazla üretim, yatırım, istihdam ve ihracat için kamu ve özel sektör iş birliği ve ortak akıl ile hareket etmelidir. İş dünyası olarak bizler, tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Özel sektörün azmi ve iştahı yerinde; ancak sağlanacak yeni destekler verimlilik ve istihdam artışına önemli katkılar sağlayacaktır. Bu nedenle, mevcut finansal koşulların ve yatırım ikliminin hızla iyileştirilmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.”