ADANA’da bulunan Çukurova Üniversitesi’nde (ÇÜ), insansız hava araçları (İHA) ve silahlı insansız hava araçları (SİHA) gibi hava ve uzay araçlarının gövdelerinde kullanılan malzemenin kendi kendini yenileyebilmesi için önemli bir gelişme kaydedildi. Projenin lideri Prof. Dr. Necdet Geren, patentini aldıkları bu malzemenin Türkiye’nin savunma sanayi ve havacılık sektörüne sunacağı katkıların yanı sıra ülke ekonomisine de büyük fayda sağlayacağını belirtti.
Son on yıldır elyaf takviyeli polimer esaslı kompozitler üzerinde çalışmalar yapan ÇÜ Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Necdet Geren ve ekibi, İHA ve SİHA’lar dâhil olmak üzere hava ve uzay araçlarının gövdelerinde uygulanabilecek kendi kendini yenileyen bir malzeme geliştirdi. Projenin detaylarını Demirören Haber Ajansı’na aktaran Geren, bu alanda toplamda 8 patent elde ettiklerini, bu patentlerin Türkiye’de kalması ve sanayicilerden destek görmesi gerektiğini vurguladı.
UÇAK SANAYİSİNİN GELECEĞİ OLACAK
Kendi kendini onaran elyaf takviyeli polimer kompozitler geliştirdiklerini ifade eden Prof. Dr. Necdet Geren, “Kullandığımız malzemeler arasında karbon elyaflı polimer kompozitler yer alıyor. Bu malzemeler, Airbus ve Boeing’in son nesil uçaklarında gövde yapımında kullanılmakta. Aynı malzemeler İHA ve SİHA’larda da yer buluyor. Ağırlık ve dayanıklılık açısından önemli bir avantaj sunan bu malzeme, gelecekte uçak sanayisinin vazgeçilmezi haline gelecek. Ancak, bu malzemenin en büyük sorunu çatlakların hızla büyümesi ve kırılmaya neden olmasıdır. Polimerin kırılgan yapısı, çatlakların hızlı bir şekilde gelişmesine yol açmakta ve bu durum ani kırılmalara sebep olmaktadır. Biz, bu proje ile malzemedeki katastrofik kırılmayı önleyecek ve kendi kendini onarma özelliği kazandıracak bir çözüm geliştirdik ve patentini aldık” şeklinde konuştu.
KIRILMA SONRASI YENİLENME
Malzemedeki kırılmaların nasıl önleneceğini açıklayan Prof. Dr. Geren, “Buluşumuz, hava ve uzay araçlarında kullanılan kritik kompozit parçalarda gerekli mikrovasküler kanalları oluşturmak için yüksek mukavemetli elyaflarla birlikte imal edilen naylon ve benzeri monofilament ipliklerden oluşan ara katmanlarla ilgilidir. Hem küçük hem de büyük kanallar oluşturarak bu kanallara ardışık olarak reçine dolduruyoruz. Kırılma meydana geldiğinde, reçineli bölge de kırılacağı için malzeme kendiliğinden onarılma imkânına sahip oluyor. Böylece, kendi kendini tamir eden elyaf takviyeli polimer kompozitler geliştirmiş olduk. Savunma sanayimiz açısından baktığımızda, hava araçlarımıza dışarıdan herhangi bir darbe geldiğinde, uçağın en azından kendi havalimanına güvenli bir şekilde iniş yapmasına yardımcı olabilecek bir sistem sunuyoruz” dedi.
‘SANAYİCİLERDEN DESTEK BEKLİYORUZ’
Geliştirilen malzemenin gelecekte sağlayacağı faydaları da paylaşan Prof. Dr. Necdet Geren, “Bu buluş, tüm havacılık sektöründe etkili olacak. Sadece havacılık değil, elektrikli araçların batarya kutularında, hidrojen tanklarının hidrojen depolamasında ve rüzgar türbinlerinin kanatlarının kendi kendini onarmasında pek çok avantaj sunacak. Bu alanlar milyarlarca dolarlık sektörlerdir ve ülkemize ekonomik anlamda büyük katkılar sağlayacaktır. Bu proje kapsamında 8 patent aldık ve bunların ülkemizde kalması, burada fayda sağlaması için sanayicilerin patentlerimize destek vermesini umuyoruz” ifadelerini kullandı.