Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na yönelik soruşturma iddiaları hakkında açıklamalarda bulunmuştu. Kılıçdaroğlu, “Herkes bilsin ki; bu partinin düşmanlarını, yine bu partinin harem-i ismetinde boğmaya muktediriz” şeklinde ifadeler kullanmıştı.
ÖZEL’DEN KILIÇDAROĞLU’NA YANIT
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun kurultayla ilgili sözlerine karşılık verdi. T24’e açıklamalarda bulunan Özel, “Benim burada söyleyecek hiçbir sözüm yok. Cumhuriyet Halk Partisi’nin içinde bulunduğu durumu, kazanımı 31 Mart akşamı TRT ekranları gösterdi. 47 yıl sonra birinci parti olduk. Ben bir sürprizim var demiştim. Şu anda yapılan bütün anketler gösteriyor, meydanlar gösteriyor” dedi.
“MEYDANLAR SÖYLÜYOR, BANA BURADA LAF DÜŞMEZ”
Özel, “Tarihin en büyük saldırısı altında parti bu kadar birleşmiş, bütünleşmiş” diyerek, “Delegeler, haysiyetleriyle oynanan bir duruma tepki göstererek, tarihin en yüksek oy oranıyla, geçerli oyların tamamını vererek genel başkan listesini deldirmeyerek sahip çıkmışlar. 31 Mart gecesi TRT birinci partiyi söyledi, anketler şu anki durumu gösteriyor, delege söyledi, meydanlar söylüyor, bana burada laf düşmez” şeklinde konuştu.
CHP Kurultayı’na ilişkin 30 Haziran’daki dava hakkında da değerlendirmelerde bulunan Özel, “Hukuk çerçevesinde asla bir şey beklemiyorum. Çünkü orada üç beş tane meczubun iftiraları dışında bir şey yok ve MASAK raporu tertemiz geldi. MASAK raporunda iddiaları destekleyecek hiçbir şey yok. Hukuk çerçevesinde yok ama ben zaten bu davayı sonuç odaklı değil süreç odaklı bir dava olarak görüyorum. Partiyi tartıştırmak en büyük kazanımları. Bu yüzden akıllı olup partiyi tartıştırmamak lazım” dedi.
NE OLMUŞTU?
Kılıçdaroğlu, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’na dair iddialar hakkında yaptığı açıklamada, “Tehditler, iftiralar ve kirli kampanyalar bir araya gelmiş durumda” demişti. “Hepsi bir ağızdan, hiçbir bilgi sahibi olmadığım, hiçbir dahlimin bulunmadığı bir konuda konuşmamı talep ediyorlar” ifadelerini kullanmıştı. Kılıçdaroğlu, “Eğer ortada bir gerçeklik varsa, onu eğip bükmeden, çekinmeden, dimdik bir duruşla dile getirmekten asla geri durmam” şeklinde konuşmuştu.
Kılıçdaroğlu, 20 Kasım 2023 tarihinde kurultayın üzerinden iki hafta geçtikten sonra bazı iddiaların kamuoyuna yansımaya başladığını belirterek, “O gün yayımladığım videoda, partimizi korumak adına gerekli olan her şeyi açıkça ve kararlılıkla dile getirdim. Ancak o günden bu yana, organize edilmiş, kimliklerini gizleyerek karanlıkta hareket eden trol hesaplar üzerinden sistematik bir linç kampanyasına maruz bırakılıyorum. Can güvenliğime yönelik açık tehditler alıyorum” ifadelerini kullanmıştı.
“BEN POLEMİKLE DEĞİL HALKLA KONUŞAN BİR SİYASETÇİYİM”
Kılıçdaroğlu, “Tehditler, iftiralar ve kirli kampanyalar bir araya gelmiş durumda. Sahte sosyal medya hesaplarından, fonlanan sözde akademisyenlere, iftira ve manipülasyonla mesleklerini kirleten bazı gazetecilere kadar uzanan geniş bir cepheyle karşı karşıyayız. Ve ne yazık ki, dün siyasi ikballeri uğruna yanımda saf tutan, bir zamanlar benimle yol yürümeyi bir övünç sayarken bugün başka mecralara savrulmuş bazı siyasetçiler de bu koroya katılmış durumda” demiştir. “Hepsi bir ağızdan, hiçbir bilgi sahibi olmadığım, hiçbir dahlimin bulunmadığı bir konuda konuşmamı talep ediyorlar. Oysa biz, bu milletin hakiki gündeminden sapmadan yürümek zorundayız” şeklinde eklemiştir.
Kılıçdaroğlu, “Beni direklere asacaklara, silahla vuracaklara, beni yakacaklara, taşlatacaklara, bir adım attırmayacaklara ve lamalara söylüyorum: Sizden korkan sizden namerttir. Benden bir mesaj bekleyen herkese buradan açıkça sesleniyorum: Herkes bilsin ki; bu partinin düşmanlarını, yine bu partinin harem-i ismetinde boğmaya muktediriz” şeklinde sonlandırmıştır.
TGRT Ankara Temsilcisi Fatih Atik’e özel bir açıklama yapan Kılıçdaroğlu, “Bu cümleyle anlatılmak istenen şudur: Parti içinde veya dışında; kim olursa olsun, partiyi yıpratmak, itibarını zedelemek, karanlık kampanyalarla hedef göstermek isteyenler varsa, bu kişilere karşı verilecek mücadele yine partinin kendi ahlakı, tarihi, değerleri, ilkeleri (yani harem-i ismetinde) içerisinde kalarak verilecektir” demiştir. “Yani düşmanlarla onların kullandığı çürümüş yöntemlerle değil, partinin temiz, onurlu ve ilkeli yapısı içinde hesaplaşılacaktır. Aynı zamanda bu ifade, partinin kendi içindeki çürümeye karşı da bir gözdağı ve kararlılık beyanıdır. Parti içinden veya dışından kim dokunulmaz zannediyorsa, partinin ‘lekesizliğinde’ boğulacaktır” şeklinde eklemiştir.