Dünya Altın Konseyi verilerine göre, 2022 ve 2023 yıllarında merkez bankaları tarafından gerçekleştirilen toplam altın alımı, 1.000 tonun üzerine çıkarak son 50 yılın en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, altın fiyatlarındaki artışa dair önemli değerlendirmelerde bulundu. Kitiş, Çin, Hindistan, Rusya, Türkiye ve Orta Asya gibi birçok ülkenin, dolar bağımlılığını azaltmak adına rezervlerini altından yana kullandığını belirtti.
“Ons fiyatlarında yukarı yönlü baskıyı güçlendiriyor”
Kitiş, “Konseyin şubat ayında yayımladığı yıllık ve geçen yılın dördüncü çeyrek altın eğilim raporu, toplam fizik altın talebinin yılda 4.974 ton ile rekor seviyeye ulaştığını gösteriyor. Goldman Sachs, 2025 yılı için ons altın fiyat tahminini 3.700 dolara yükseltti ve ekstrem senaryolarda 4.500 dolara çıkabileceğini öngördü. JP Morgan ise 2026’nın ilk yarısında altının 4.000 doları aşabileceği görüşünde. Bu tahminler, dünya genelindeki belirsizliklerin altının değerini artıran kalıcı bir dinamik yarattığını ortaya koyuyor. Geçtiğimiz hafta derinleşen İran-İsrail savaşı, jeopolitik risk algısını ciddi şekilde artırmış durumda. Enerji güvenliği, Hürmüz Boğazı’nın kapanması ve bölgesel istikrar üzerindeki belirsizlikler, yatırımcıların altına yönelmesine yol açarken, ons fiyatlarındaki yukarı yönlü baskıyı da artırıyor. Bu tür sıcak çatışmalar, yalnızca geçici dalgalanmalara değil, aynı zamanda altının uzun vadeli değer artışına zemin hazırlıyor” ifadelerini kullandı.
Kitiş, altındaki artışın sadece geçici bir fiyat yükselişi olarak değil, küresel sistemdeki dönüşüm sinyali olarak algılandığını ifade etti. “Dünya kalıcı bir kriz döngüsüne girmiş durumda. Pandemi, savaşlar, ekonomik sarsıntılar ve iklim krizleri belirsizliği artırırken; altın, stratejik bir güven aracı haline geldi. Yeni Trump yönetiminin muhtemel etkileri ve jeopolitik riskler, merkez bankalarının altın talebini güçlü tutmaya devam edecektir. Altının 4.000-4.200 dolar seviyesine ulaşması artık beklenmedik bir durum olmayacaktır” dedi.
“Türkiye’nin kendi markalarıyla bu dönüşümde yer alması şart”
DEMAŞ A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Cumhur Kitiş, “Türkiye’nin kendi markalarıyla bu dönüşümde yer alması şart. Sertifikalı, güvenilir ve kayıt altına alınmış yatırım altını, hem bireysel tasarrufları koruyacak hem de ülke ekonomisine stratejik katkı sağlayacaktır. Merkez bankalarının rekor seviyede 1.000 tonun üzerinde altın alımı, altının küresel rezerv sisteminde daha büyük bir rol üstlendiğini kanıtlıyor. Finans devlerinin 4.500 dolara varan tahminleri, belirsizlik döneminde altının yapısal olarak güçlendiğini gösteriyor. Türkiye’nin sertifikalı altın politikaları ve yerli markalarla sistemleşme vizyonu, yerli yatırımcıyı korurken makroekonomiye de destek vermektedir” şeklinde konuştu. – İSTANBUL