Rodinske bölgesinde, Rusya’nın mevzilerini genişletme çabasıyla küçük bir yerleşim alanında barut kokuları yükseliyor. Birkaç dakika içinde bu kokunun kaynağını tespit ediyoruz.
250 kiloluk bir bomba, kasabanın idari binası ve üç konutu yerle bir etmiş. Patlamanın üzerinden bir gün geçmiş olmasına rağmen, enkazın bazı kısımları hâlâ alev almış durumda. Kasabanın kenarlarından, Ukraynalı askerlerin Rus drone’larını hedef alarak ateş açtığına dair silah sesleri geliyor.
Rodinske, çatışmaların yoğunlaştığı Pokrovsk kentinin 15 kilometre kuzeyinde yer alıyor. Rusya, geçen sonbahardan bu yana burayı güneyden ele geçirmeye çalışıyor; ancak Ukrayna güçleri, şu ana kadar bu girişimleri engelleyebilmiş durumda.
Rusya’nın stratejisi değişerek, kenti kuşatmayı ve ikmal yollarını kesmeyi hedefliyor. Son iki haftada Ukrayna’da ateşkese yönelik diplomatik çabalar sonuçsuz kalırken, Rusya saldırılarını artırarak Ocak ayından bu yana en büyük ilerlemeleri kaydetti.
Rodinske’de bu durumu açıkça gözlemleyebiliyoruz.
Kasabaya ulaştığımız andan itibaren, üzerimizde bir Rus drone’unun uçuşunu duyuyoruz. Ekibimiz, hemen en yakın ağacın altına sığınıyor.
Drone sesini, yakınlarda gerçekleşen güçlü bir patlama sesi izliyor. Bu, çevredeki bir başka drone’a ait. Üstümüzdeki drone’un korkutucu vızıltısı ise sürüyor.
Ses kesildiğinde, terkedilmiş bir binaya sığınıyoruz. Ancak hareketimiz drone tarafından fark ediliyor ve tekrar yaklaşmaya başlıyor.
Rodinske’nin bu şekilde Rus drone’larıyla çevrelenmiş olması, Rus askerlerin daha önce bilinen mevzilerden çok daha ileriye geçtiğini kanıtlar nitelikte.
Kasabadan ayrılırken, bombalanmış ve yıkılmış evlerin yanından geçiyoruz.
Güvenli bir noktada, Ukrayna askerleriyle karşılaşıyoruz.
Bunlardan biri olan Serhii, “Rus saldırılarının yoğunlaştığını hissediyorsunuz. Roketler, havan topları, drone’lar… Kentin ikmal yollarını kesmek için her şeyi yapıyorlar” şeklinde konuşuyor.
Bu birlik, üç gündür gidecekleri pozisyona ulaşmaya çalışıyor. Hava koşullarını ya da rüzgarı bekliyorlar; çünkü bu, onları drone’ların saldırılarından koruyabilir.
Fiber optik drone’lar nasıl çalışıyor?
Ukrayna’daki savaşta askerler, değişen teknolojinin getirdiği yeni tehditlerle başa çıkmaya çalışıyor. Son zamanlarda karşılaşılan tehditlerden biri ise fiber optik kablolu drone’lar. Bu cihazlar, üzerlerine bağlanan uzun kablo makaralarıyla, drone kullanan askere doğrudan bağlı şekilde hareket ediyor.
Görüntü ve drone kontrolü, bu fiber optik kablo aracılığıyla sağlanıyor. Radyo frekansları kullanılmadığı için, sinyal kesicilerden etkilenmiyorlar.
Drone’lar, bu savaşta yaygın bir şekilde kullanıldığından, her iki taraf da drone karşıtı silahlarını geliştirmeye başlamış durumda. Fiber optik drone, bu tür savunma yöntemlerinin çoğunu etkisiz hâle getiriyor.
Rusya, bu yenilik sayesinde önemli bir avantaj elde etmiş gibi görünüyor. Ukrayna ise bu dezavantajı kapatmaya çalışıyor.
Drone pilotu Venia, “Rusya bu cihazları bizden çok önce kullanmaya başladı. Biz hâlâ test aşamasındayız. Bu drone’lar, alçak uçulması gereken bölgelerde kullanılıyor” diyor ve ekliyor:
“Bazen kablosunu makasla kesmemiz gerektiğini şaka yollu söylüyoruz.”
Fiber optik drone, daha yavaş ve engellere takılma riski taşıdığından bazı dezavantajları bulunuyor. Ancak Rusya, bu cihazları yaygın bir şekilde kullanarak avantaj sağlamış durumda.
Drone kullanımının artması, askerlerin pozisyonlarında uzun saatler hareketsiz kalmasına neden oluyor.
Ukraynalı Oles, “Bir mevziye girdiğinizde, drone tarafından oraya girerken görülüp görülmediğinizi asla bilemiyorsunuz. Eğer görüldüyseniz, bu hayatınızın son anları olabilir” şeklinde ifade ediyor.
Maksim, bir mevzide en uzun 31 gün beklemek zorunda kaldığını, ancak bazı askerlerin 90 ya da 120 gün boyunca aynı noktada kaldıklarını belirtiyor: “Drone kullanılmadığı zaman, bir noktada 3-7 gün arası bekliyorduk.”
Rus askerlerin taktiklerinin değiştiğini, eskiden gruplar hâlinde saldırdıklarını, şimdi ise 1-2 kişi olarak ayrı ayrı hareket ettiklerini, bazen motosiklet kullandıklarını anlatıyorlar.
Bu durum, bir satranç oyununa benzemeye başlamış. Tarafların ne kadar ilerlediğini belirlemek, eskisi kadar kolay değil.
Rusya mevzilerini ilerletmiş olsa da, Donetsk’in tamamında kontrolü sağlamak hiç de kolay olmayacaktır.
Ukrayna, saldırıları büyük bir güçle püskürtmüş olsa da, devam edebilmesi için ikmal hatlarının açık olması kritik önem taşıyor.
Öte yandan savaş dördüncü yazına girerken, Ukrayna’nın insan gücü Rusya karşısında zorluk yaşıyor. Tanıştığımız askerlerin çoğu, savaş başladığında silah altına alınmış ve yalnızca birkaç aylık eğitimle cepheye gelmiş.
Maksim, savaştan önce bir içecek firmasında çalıştığını ve iki yaşındaki oğlunu çok özlediğini belirtiyor: “Onunla arada bir görüntülü konuşuyoruz; bu şartlarda ancak bu kadar oluyor.”