Konya Meram Belediyesi, şehrin tarihi miraslarını gün yüzüne çıkararak kimliğini yeniden inşa eden Şükran Kentsel Dönüşüm Projesi’nde önemli bir aşama kaydetti.
KONYA (turkiyexhaber) – Sahibata Mahallesi’ndeki kazılarda, Selçuklu dönemine ait en büyük hamam kalıntısı gün ışığına çıkarıldı. Bu tarihi eser, özel bir jeodezik cam kubbe ile kaplanarak hem korunacak hem de ziyaretçilerin beğenisine sunulacak.
Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş, projenin yerinde incelemelerini gerçekleştirerek süreç hakkında bilgi aldı. Başkan Kavuş, projeyle ilgili yaptığı değerlendirmede, “Şükran Kentsel Dönüşüm Projemiz çerçevesinde ortaya çıkan Selçuklu dönemine ait hamam kalıntısı için özel bir çalışma yürütüyoruz. Jeodezik cam kubbe, bu tarihi eserin korunmasını sağlarken, modern mimarinin de şehrimizin tarihiyle buluşmasına olanak tanıyacak. Gün ışığını içeri alacak ve gece şehre farklı bir siluet kazandıracak bu yapı, Konya’nın yeni simgelerinden biri haline gelecek. Kısa bir süre içinde açılışını yaparak hemşehrilerimizin ve misafirlerimizin hizmetine sunacağız. Ayrıca, yan binanın altında bulunan çini fırınını da ziyaretçilerimize hazırlıyoruz. Tarihe verdiğimiz değer, gelecek nesillere bırakacağımız en önemli miraslardan biri olacak.” ifadelerini kullandı.
BAŞKAN KAVUŞ; “ŞÜKRAN’I TARİHİ YAPAN SADECE PROJENİN BÜYÜKLÜĞÜ DEĞİL KAZILARLA ORTAYA ÇIKAN BİNLERCE YILLIK TARİHTİR”
Başkan Kavuş, Şükran Kentsel Dönüşüm Projesi’nin Konya’nın tarihi dokusunu yeniden canlandırdığını belirtti. Kavuş, “Hamam kalıntısı, çini fırınları, Roma yolu, kilise ve Roma kamu binalarıyla birlikte Suriçi bölgesi, tarihin ve sosyal hayatın merkezi haline geliyor. Çarşıdaki mağazalar, ofisler ve meydan düzenlemeleriyle burası, sadece Meramlıların değil, tüm Konyalıların ve dünya genelinden gelecek misafirlerin buluşma noktası olacak. Biz, Meram’da tarihi yeniden yaşatıyor, kültürü ve turizmi şehrimize kazandırıyoruz. Her adımda Konya’nın geleceğini tarihle buluşturuyoruz.” şeklinde konuştu.
Kavuş, çalışmaların tamamlanmasının ardından Suriçi Çarşısı ve çevresinin yalnızca bir ticaret merkezi değil, Türkiye’nin en önemli kültür ve turizm duraklarından biri olacağını vurguladı. “Konya, Roma’dan Selçuklu’ya, Osmanlı’dan günümüze uzanan medeniyetlerin izlerini taşıyan bir açık hava müzesi kimliğine kavuşacak. Jeodezik cam kubbe ise bu büyük dönüşümün simgesi olarak tarihe adını yazdıracak.” dedi.
