1. Haberler
  2. TEKNOLOJİ
  3. Seul’de İnsansız Mağazaların Yükselişi Neden?

Seul’de İnsansız Mağazaların Yükselişi Neden?

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Güney Kore’nin başkenti Seul’ün dış mahallelerinde, gece geç saatte atıştırmalık bir şeyler aramak oldukça kolay.

Apartmanımın tam karşısında, 24 saat boyunca hizmet veren üç atıştırmalık dükkânı bulunuyor.

Bu dükkânlardan birine girdiğimde, karşıma dondurma dolapları sıralanmış olarak çıkıyor. Çeşit çeşit ürünler sergileniyor, fakat içeride ne bir güvenlik görevlisi ne de bir çalışan var; yalnızca ürünler ve otomatik bir ödeme cihazı mevcut. Tek yapmam gereken, istediğim ürünü almak ve ödemesini gerçekleştirmek.

Aynı mahallede kırtasiye, evcil hayvan maması ve hatta suşi satan insansız dükkânlar da mevcut. Buralarda da tek bir çalışan bile bulunmuyor.

Şehrin daha yoğun bölgelerinde, personelsiz barlar da dikkat çekiyor. Sool 24 adlı 24 saat açık bir içki barının sahibi Kim Sung-rae, “Normalde böyle bir barı işletmek için 12 ila 15 çalışana ihtiyacım olurdu, ama şu anda sadece iki kişiyle işimi yürütüyorum,” diyor.

Bu yeni sistemin ona başka işlere odaklanma fırsatı sunduğunu belirtiyor. Daha önce bir bar işletiyordu, ancak gelir beklentilerini karşılayamayınca insansız sisteme geçiş yaptı ve şu an kârı artmış durumda.

Daha az bebek, daha fazla otomasyon

On yıllardır süren düşük doğum oranları ve artan maaşlar, otomasyonu teşvik eden başlıca etkenler arasında yer alıyor.

Güney Kore, dünya genelinde en düşük doğurganlık oranına sahip ülke olma unvanını taşıyor. 2023 yılında bir kadının sahip olduğu ortalama çocuk sayısı 0,72’ye kadar düştü, geçen yıl ise bu rakam biraz toparlanarak 0,75 oldu.

Nüfusun dengede kalabilmesi için bu oranın en az 2,1 olması gerekiyor; bu sayı Güney Kore’de en son 1982 yılında aşılmıştı.

Düşük doğum oranı, iş gücüne katılan birey sayısının azalmasına yol açarken, 2000 yılından itibaren asgari ücretin sürekli artması da dikkat çekiyor. Günümüzde işletme sahiplerinin çalışanlara saatlik yaklaşık 7 dolar ödemesi gerekiyor.

Kim, “İnsansız sistemlere geçme nedenim öncelikle asgari ücretin artmasıydı. Bu sorunun iki çözümü var: Robot teknolojileri ya da otomasyon; bir diğeri ise insansızlık,” diyor. Robotların uygulanmasının daha fazla maliyet ve alan gerektirdiğini belirterek, insansız mağaza modelini tercih etmiş.

Covid-19 pandemisi, otomasyona geçiş sürecini hızlandıran bir diğer faktör oldu. Bu durum, maaşlardan tasarruf sağlarken, katı sosyal mesafe kurallarına uyum sağlamayı da kolaylaştırdı.

Yeni nesil çalışanların, İngilizce’de “3D iş” olarak adlandırılan —kirli, tehlikeli, zahmetli ya da aşağılayıcı— işlerde çalışmaya isteksiz olduğu bazı yorumcular tarafından ifade ediliyor. Bu işler genellikle üretim, tarım ve perakende gibi elle yapılan ve tercih edilmeyen alanları kapsıyor.

İktidardaki Halkın Gücü Partisi’nin milletvekili Cho Jung-hun, “Genç nesil metropol bölgelerde kalmayı tercih ediyor. Ayrıca kendi işlerini kurmak, girişimcilik yapmak, iyi maaşlı yüksek teknoloji işleri kovalamak istiyorlar,” diyor ve ekliyor:

“Bazı diğer siyasetçilerin aksine, gençleri bu tercihleri yüzünden suçlamıyorum. İstatistikler, önümüzdeki yıllarda düşük iş gücüyle başa çıkmamız gerektiğini gösteriyor ve sınırlı iş gücümüzü en yüksek katma değere sahip alanlara yönlendirmek en iyisi.”

Kore Ekonomik Araştırma Enstitüsü’ne göre, önümüzdeki 20 yıl içinde Güney Kore’deki işlerin yüzde 43’ü otomasyon ile yer değiştirme riski altında.

Yeni bir iş modeli: Mağaza yöneticiliği

Bütün bu gelişmeler, insansız mağazaları yöneten Kwon Min-jae gibi bireyler için yeni fırsatlar sunuyor. Brownie adlı şirketini Covid krizinin sona erdiği 2022 yılında kuran Kwon, BBC’ye verdiği demeçte, “İnsansız çamaşırhaneler, dondurma dükkânları, marketler, kafeler ve elektronik sigara mağazaları yönetiyoruz,” diyor.

Her ne kadar mağazalar insansız olsa da, stoklama, temizlik ve bakım gibi işlemler devam ediyor. Başlangıçta bu işler dükkan sahipleri tarafından yapılıyordu, ancak Kwon’un şirketi şimdi bu işleri gerçekleştirecek personel sağlıyor.

“Her gün birkaç dükkânı ziyaret edebilecek yerel personelimiz var. Dükkan sahipleri için en önemli şey, dükkânla uğraşmamaları. Ayda fazladan 100-200 dolar ödeyip bu yükü bize bırakmayı tercih ediyorlar,” diyor Kwon.

İlk başta sadece iki dükkânla başlayan Kwon, şu anda 100’den fazla mağazayı yönetiyor.

Hırsızlık düşük, güven yüksek

Güney Kore’deki düşük hırsızlık oranı, insansız mağazaların başarısında önemli bir faktör olarak öne çıkıyor.

Kim, “Bazı müşteriler ödeme yapmayı unuttuğunda beni arayıp daha sonra ödemelerini yapıyorlar. Diğer mağazalar için bir şey diyemem ama buradaki gençler, cüzdanlarını ve telefonlarını masada bırakıp rahatça dışarı çıkabiliyor,” diyor.

Dükkanında zaman zaman hırsızlık olayları yaşandığını kabul ediyor, ancak bunun işini önemli ölçüde etkilemediğini belirtiyor.

“Çalınanları hesaplamıyorum bile. Genel olarak zarar etmiyorum, bu yüzden çok da önemli değil. Güvenlik görevlisi tutmanın maliyeti, hırsızlıktan kaybedilen miktardan daha fazla olur,” diye ekliyor.

Teknolojideki ilerlemeler, bazı mesleklerin otonom araçlar ile ortadan kalkacağı anlamına geliyor. 2032 yılına kadar Güney Kore’nin yüzde 2’lik uzun vadeli ekonomik büyüme hedefine ulaşabilmesi için 890 binden fazla ek iş gücüne ihtiyacı olacak.

Kore Market İşçileri Sendikası gibi bazı kuruluşlar iş gücü piyasasının geleceği konusunda endişeli olsa da, insansız bar sahibi Kim gibi girişimciler, yaklaşan ekonomik fırsatlar konusunda oldukça umutlu.

BBC

Seul’de İnsansız Mağazaların Yükselişi Neden?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Turkiyex Haber ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin