GELECEK Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu’nu genel merkezde ziyaret etti.
Basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantı, yaklaşık 40 dakika sürdü. Görüşmenin ardından iki lider, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Davutoğlu, ziyareti hayırlı olsun niteliğinde değerlendirdi ve geçmişle ilgili sohbet ettiklerini ifade etti. Ardından ‘Terörsüz Türkiye’ konusuna değinen Davutoğlu, bu kavramın ancak terörsüz bölge kavramıyla bir araya gelmesi durumunda başarılı olabileceğini belirtti. İçeride terörün temizlenmesi için sınır ötesindeki terör varlığının sona ermesi gerektiğini vurguladı. Davutoğlu, “Eğer Irak, Suriye veya başka bir yerde terör devam ederse, içerideki arınma sürecinden emin olamazsınız. Terör örgütünün silahsızlanması önemli bir aşamadır ama çevre bölgelerde terörün tamamen ortadan kalkmaması halinde, beklenmedik bir tehditle karşılaşma riski vardır. Bu nedenle, devlet düzeninde yapılan temasların bu bilgi doğrultusunda yürütülmesi gerekmektedir. Sürecin şeffaf ve hızlı bir şekilde ilerlemesi önemlidir. Türkiye’de kimsenin terörden arınmaya karşı çıkması beklenemez. Ancak bu süreçte izlenecek yöntemlerin netleşmesi ve vicdanları rahatsız etmemesi gerekiyor. Bu konuda devletin en üst kademesinden, Cumhurbaşkanı tarafından açık bir strateji paylaşılmalıdır” diye konuştu.
‘YETKİNİZ BOŞA DÜŞTÜ’
Ağıralioğlu ise Davutoğlu’na ziyaretlerinden dolayı teşekkür etti. Ardından, ‘Terörsüz Türkiye’ süreci hakkında konuşan Ağıralioğlu, “Sayın Bahçeli’nin rahmetli Alparslan Türkeş’in kabrinde Öcalan’a ‘kurucu önder’ demesinin bir anlamı olmalı. Bu durumun planlı olduğunu düşünüyorum. Alparslan Türkeş’in kabrinde, çocuklarımızı 41 yıldır katleden birine ‘kurucu önder’ demek, arkasında bir plan olduğunu gösteriyor. Bu sözlerin ne anlama geldiğini ve neye hizmet ettiğini anlamaya çalışıyoruz. Geçen dönem seçim kazanırken, ‘Öcalan’ın canına okuyacağız’ gibi söylemlerle kamuoyunu yönlendirenlerin şimdi farklı bir noktaya geçmesi, bizi düşündürüyor. ‘Ben her istediğimi söylerim, her istediğimi söyleme hakkıyla hükümet ederim’ anlayışına son veriyoruz. Geçmişte bu yetkiyi, tam tersi söylemlerle elde ettiniz. Şimdi bu yetkiyi kullanmak istiyorsanız, milletinizden yeniden yetki almanız gerekecek. Çünkü halk, geçen dönem terör örgütüyle mücadele etmeniz için size yetki verdi. Devlet yönetimi yine sizde ama ‘PKK’nın canına okuyacağız’ diyerek aldığınız vekaleti, ‘PKK’ya can olacağız’ haline dönüştüremezsiniz. Millet yetki verirse biz susarız, vermezse siz susarsınız” şeklinde ifadelerde bulundu.