Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörü Prof. Dr. Bayram Yılmaz, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun liderliğindeki heyetle birlikte gerçekleştirdiği Pekin ziyaretinde, sağlık biyoteknolojisinde kurulacak uluslararası iş birliklerinin küresel sağlık diplomasisinin temel unsuru olduğunu vurguladı.
İZMİR (turkiyexhaber) – Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçiliği’nde, Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu ve Çin Halk Cumhuriyeti Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. He Zhaohua’nın katıldığı resepsiyon, iki ülke arasındaki sağlık diplomasisinin yeni bir aşamasını temsil etti.
DEÜ Rektörü Prof. Dr. Yılmaz, Sağlık Bakanı’nın daveti üzerine Türk üniversiteleri adına söz alarak, yükseköğretimin uluslararası alandaki katkılarını ifade etti.
Etkinlik çerçevesinde; Sağlık Bakanı ve yardımcılarının yanı sıra Ticaret Bakan Yardımcısı, üniversite rektörleri ve sağlık sektöründeki iş insanlarının da bulunduğu heyetler arası toplantılar yapıldı. Görüşmelerde, sağlık hizmetlerine yönelik tıbbi cihaz üretimi ve biyoteknoloji konusundaki iş birliği projeleri ele alındı.
BİLİMSEL İŞ BİRLİĞİNDE ÜNİVERSİTELERİN ROLÜ
Büyükelçilikte gerçekleştirilen resepsiyonda Türk üniversiteleri adına konuşma yapan DEÜ Rektörü Prof. Dr. Yılmaz, Türk yükseköğretim kurumlarının sağlık alanındaki akademik birikimine dikkat çekti. Konuşmasında, bilimsel araştırmaların, biyoteknoloji gelişmelerinin ve uluslararası iş birliklerinin önemini vurgulayan Yılmaz, “Dokuz Eylül Üniversitesi olarak, kurulacak iş birliklerinde özellikle sağlık biyoteknolojisi alanında katkı sunmayı görev ediniyoruz. Üniversitelerimiz, küresel ölçekte yürütülen sağlık diplomasisinin en önemli paydaşlarındandır,” dedi.
Prof. Dr. Yılmaz, ayrıca daveti için Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’na ve ev sahipliği için Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi Selçuk Ünal’a teşekkür etti.
Türkiye ile Çin’in sağlık ve biyoteknoloji alanındaki iş birliği fırsatlarını değerlendirmek üzere gerçekleştirilen bu temaslar, yalnızca iki ülkenin akademik çevrelerini değil, aynı zamanda toplumların refahını da gözeten bir yaklaşımı ortaya koydu. Büyükelçilikteki resepsiyon, sağlık ve bilim dünyasının ortak bir gelecek vizyonu için bir araya geldiği sembolik bir platform niteliği taşıdı.