ANKARA (turkiyexhaber) – Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 30. Taraflar Konferansı (COP30) Belem’de sona erdi. Türkiye, bu önemli etkinlikte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum aracılığıyla temsil edildi ve toplantılar, ülkemiz açısından tarihi bir diplomasi zaferiyle sonuçlandı.
2022 yılında duyurulan Türkiye’nin COP31 adaylığı süreci kapsamında yürütülen müzakerelerde, taraflar COP31’in Türkiye’de düzenlenmesi konusunda anlaşmaya vardı. Etkinliğin başkanlığı Türkiye tarafından üstlenilirken, müzakere başkanlığı ise Avustralya’ya verildi. Pre-COP’un ise Pasifik ülkelerinden birinde yapılması kararlaştırıldı. Uzlaşma metni, Türkiye’nin de yer aldığı Birleşmiş Milletler’in “Batı Avrupa ve Diğerleri” (WEOG) grubunda kabul edildi.
196 ÜLKENİN LİDERLERİ TÜRKİYE’DE BULUŞACAK
Türkiye, “hiçbir ülkenin geride bırakılmadığı, adil ve kapsayıcı bir diplomasi” anlayışıyla bu önemli ev sahipliğini kazandı. COP31, Türkiye’nin küresel iklim müzakerelerinde en önemli platformda ev sahipliği yapacağı ilk etkinlik olacak ve 196 ülkenin liderini ağırlayacak. Organizasyonun hangi şehirde düzenleneceği ise ilerleyen süreçte belirlenecek.
Bakan Murat Kurum, daha önce COP31’i Antalya’da yapmayı hedeflediklerini açıklamıştı. Antalya’nın ulaşım, konaklama ve organizasyon kapasiteleriyle öne çıktığını belirten Kurum, şehrin 2015 G20 Zirvesi’ndeki başarılı ev sahipliğine de dikkat çekti. Ayrıca, Liderler Zirvesi’nin İstanbul’da gerçekleştirilmesi planlanıyor.
TÜRKİYE’NİN COP31 YOLCULUĞU
Türkiye, COP31 adaylığını 2022’de Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde düzenlenen COP27 toplantısında duyurmuştu. Türkiye ve WEOG grubundaki Avustralya’nın aynı pozisyona talip olması nedeniyle yaklaşık iki yıl süren dostane müzakereler gerçekleştirildi. Bu süreçte Türkiye, birçok ülke ile diplomatik ilişkilerini güçlendirdi. Belem’deki 5 günlük müzakere maratonunda Türkiye’nin hazırlığı ve kararlılığı açık bir şekilde sergilendi.
TÜRKİYE–AVUSTRALYA ARASINDA YOĞUN MÜZAKERE
Bakan Kurum, Avustralya ile yürütülen görüşmelerde Türk–Anzak tarihi dostluğuna vurgu yaparak, iklim krizi karşısında ortak mücadelenin önemini dile getirdi. Türkiye’nin, iklim değişikliğinin etkilerini Akdeniz havzasında en yoğun yaşayan ülkelerden biri olduğunu ifade eden Kurum, gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında tarihsel sorumluluğunun düşük olmasına rağmen, kararlı iklim eylemleri yürüttüğünü belirtti.
Kurum, Türkiye’nin İklim Kanunu, Sıfır Atık Hareketi, döngüsel ekonomi uygulamaları ve yenilenebilir enerji kapasitesiyle 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi’ne istikrarlı bir şekilde ilerlediğini vurguladı ve Türkiye’nin çok taraflı iklim diplomasisinde liderlik etmeye hazır olduğunu söyledi.

COP NEDİR?
197 ülkenin katılımıyla her yıl gerçekleştirilen COP toplantısında, ülkelerin sera gazı azaltım hedefleri, uyum politikaları, iklim finansmanı, kayıp-zarar mekanizmaları ve karbon piyasalarının kuralları belirleniyor. Birleşmiş Milletler tarafından düzenlenen “Taraflar Konferansı” (COP) kapsamında “Taraflar” terimi, 1992 yılında ilk BM İklim Anlaşması’na imza atan ülkeleri ifade ediyor. COP, 1992 tarihli Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (BMİDÇS) en üst karar organı olarak, küresel iklim kriziyle mücadele mekanizmalarının belirlenmesinde kritik bir rol oynamaktadır. Bu zirvelerin ilki, 1995 yılında Almanya’nın Berlin kentinde düzenlenmiştir.




