Türkiye ile Suriye arasında gerçekleştirilen son üst düzey görüşmeler, Suriye’nin yeni ordusunun kurulması ve Halk Savunma Birlikleri’nin (YPG) bu orduya entegrasyonu gibi önemli güvenlik konularında işbirliğinin arttığını göstermektedir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin geçiş dönemi lideri Ahmed Şara ile 24 Mayıs günü İstanbul’da bir görüşme gerçekleştirdi.
Şara’nın Türkiye’ye yaptığı bu üçüncü ziyaret, önce ABD ve ardından Avrupa Birliği’nin Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırma kararının hemen ardından gerçekleşti.
Suriye’nin yeni lideri, Erdoğan ile görüşmesinin ardından ABD Başkanı Donald Trump’ın Suriye özel temsilcisi olarak atadığı ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack ile de bir araya geldi.
Ankara ile diyaloğun odağında güvenlik var
Erdoğan ve Şara arasında gerçekleştirilen görüşmenin ardından yapılan yazılı açıklamalarda, yaptırımların kaldırılmasından duyulan memnuniyete vurgu yapıldı.
İletişim Başkanlığı’nın açıklamasında, güvenlik konularına ilişkin yalnızca bir cümle yer aldı. Buna göre, Erdoğan, Şara’ya “Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunarak ülkenin ve ordunun tek bir merkezden yönetilmesinin önemli olduğunu” ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ifadeleri, Şam yönetiminin YPG ile Mart ayında imzaladığı protokole atıfta bulunduğu ve Ankara’nın bu anlaşmanın uygulanmasına verdiği önemi pekiştirdiği şeklinde yorumlandı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçtiğimiz hafta yaptığı bir açıklamada, YPG ile yapılan anlaşmanın uygulanmasında herhangi bir adım atılmadığını belirtti. Erdoğan da Macaristan dönüşü yaptığı değerlendirmelerde, Şam yönetiminin bu konuya odaklanması gerektiğini vurguladı.
Erdoğan, “Özellikle YPG ile ilgili konuyu çok yakından takip ediyoruz. Şam yönetiminin bu konudan dikkatini ayırmaması önemli” şeklinde konuştu ve “Çünkü şu anda konuşmaları gereken çok konu var. Onları bu konuya odaklandırmaya çalışıyoruz” dedi.
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın Şara’nın İstanbul’a gelmeden önce gerçekleştirdiği Şam ziyareti sırasında da benzer konuların ele alındığı bildirildi.
Bu süreçteki görüşmelerde Ankara’nın, Şam’dan YPG üzerindeki baskının sürdürülmesi ve protokolün belirli bir takvim çerçevesinde uygulanmasını talep ettiği ifade ediliyor.
Türkiye, YPG’yi “terör örgütü” olarak tanımlamakta ve başta ABD olmak üzere uluslararası güçlerin bu grupla IŞİD ile mücadele çerçevesindeki iş birliğini sonlandırmasını istemektedir.
Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ana omurgasını oluşturan YPG, hem IŞİD ile mücadelede hem de IŞİD üyelerinin tutulduğu cezaevlerinin kontrolünde sorumluluk taşımaktadır.
Türkiye, Suriye’ye komşu ülkelerin bu alanda işbirliği yapabileceğini savunmaktadır.
Mart ayında Türkiye, Ürdün, Irak, Lübnan ve Suriye ile IŞİD’e karşı ortak mücadele konusunda mutabakat sağlamıştır.
Ankara ve Şam arasında askeri temaslar arttı
Erdoğan-Şara görüşmesine katılanlar arasında Dışişleri Bakanı Fidan’ın yanı sıra Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Savunma Sanayi Başkanı Haluk Görgün de yer aldı.
İstanbul’daki görüşmeden bir hafta önce, Ankara’dan Tümgeneral İlkay Altındağ başkanlığındaki bir askeri heyet Şam’a giderek Suriye Savunma Bakanı Murhef Ebu Kasra ve diğer yetkililerle bir araya geldi.
Askeri iş birliği ve koordinasyon konularının ele alındığı bu görüşmede, terörle mücadele konusunun da gündeme geldiği bilgisi verildi.
İki ülke askeri makamları arasındaki görüşmelerde, Suriye’nin yeni kurulmakta olan ordusunun güçlendirilmesi, eğitilmesi ve donatılması ile gerekli askeri ekipmanların temin edilmesi konuları üzerinde durulduğu biliniyor.
Türkiye, Suriye ordusunun eğitimi için Suriye topraklarında bir askeri eğitim merkezi oluşturma niyetini de basına yansıtmıştı.
Bu süreçteki iş birliğinin, özellikle Türkiye-İsrail arasında bir çatışmasızlık mekanizmasının kurulmasıyla daha da hızlanacağı öngörülmektedir.
Türkiye ve İsrail, Azerbaycan’ın arabuluculuğunda son bir aydır bu mekanizmanın kurulmasına yönelik görüşmeler yürütmektedir.
İsrail basını, bu mekanizmanın kurulduğunu ve Ankara ile Tel Aviv arasında doğrudan bir hat oluşturulduğunu iddia etse de, Savunma Bakanlığı kaynakları bu gelişmeyi doğrulamamıştır.
İstanbul’daki görüşme Riyad zirvesinin devamı
İstanbul’da gerçekleştirilen Erdoğan-Şara ve Barrack-Şara görüşmeleri, 14 Mayıs’ta Riyad’da düzenlenen “dörtlü zirvenin” devamı olarak değerlendirilmektedir.
O zirveye Suudi Arabistan’ı ziyaret eden ABD Başkanı Donald Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ve Suriye lideri Şara fiziken katılırken, Erdoğan da video konferans aracılığıyla katılım sağlamıştır.
Özellikle Trump’ın Şara ile ilk görüşmesi, Suriye’deki yeni dönemin en önemli kazanımlarından biri olarak değerlendirilmektedir.
Trump’ın açıklamaları sonrasında gerçekleşen bu görüşme, Şam-Washington arasında doğrudan bir diyalog oluşturma imkanı sunmuştur.
ABD Başkanı Trump’ın Ankara’ya Büyükelçi olarak atadığı Tom Barrack’ın, aynı zamanda Suriye özel temsilcisi olarak görevlendirilmesi, Türkiye ile ABD arasındaki Suriye konulu işbirliği ve diyalog gündemini güçlendirmiştir.
