Ernst & Young (EY) bünyesinde faaliyet gösteren EY-Parthenon, otomotiv sektörüne yönelik “Elektrikli Araç Ekosistemi ve Dönüşümü Analizi” başlıklı serisinin ilk bölümünü yayımladı.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, serinin ilk analizi “Dünyada ve Türkiye‘de Elektrikli Araç Pazarı” başlığını taşıyor. Bu bölümde, elektrikli araçların kullanım oranları, satış verileri, tüketici eğilimleri ve pazar dinamikleri incelendi. Serinin ilerleyen bölümlerinde ise şarj istasyonları ve batarya teknolojileri gibi konulara odaklanılacak.
EY-P Elektrikli Araç Pazarı Analizi, Türkiye ve dünya genelinde elektrikli araçların kullanım oranları, satış verileri, tüketici davranışları ve markalara göre yapılan değerlendirmelerle birlikte arz ve talebi etkileyen dinamikler üzerinde duruyor.
Analize göre, 2022-2024 döneminde küresel elektrikli araç satışlarında yıllık yüzde 66 büyüme kaydedildi ve 2024 yılında bu rakam 17 milyona ulaştı. Küresel satışların yüzde 56’sını elinde bulunduran Çin, ilk sırada yer alırken, Avrupa Birliği yüzde 17, ABD ise yüzde 12 ile onu takip ediyor. 2022 sonu itibarıyla dünya genelinde kullanılan 55,9 milyon elektrikli aracın yüzde 54’ü Çin’de bulunuyor.
Türkiye’de elektrikli araç satışlarının 2023 yılı itibarıyla 75 bin adet olduğu, 2024 yılında ise bu rakamın yaklaşık 1,5 kat artarak 115 bine ulaşması bekleniyor. 2022-2024 döneminde toplam araç satışları yüzde 65 artarken, elektrikli araçların satışları yaklaşık 13 katına çıktı. Hibrit araç satışları da aynı dönemde üç kat artarak 174 bin adede ulaştı.
Analizde, yerli üretim, vergi teşvikleri ve şarj altyapısındaki gelişmelerin Türkiye’deki artışta önemli bir rol oynadığı belirtildi. Yerli bir elektrikli araç markasının 2023 ve 2024 yıllarında pazar payını yüzde 26’ya çıkararak ilk sıraya yerleştiği, ABD menşeli markaların ise ikinci sırada yer aldığı ifade edildi.
Küresel düzeyde elektrikli araç satışlarının artış ivmesinin, üretim kapasitesi, batarya teknolojileri, şarj altyapısı ve devlet teşvikleri gibi faktörler doğrultusunda farklı hızlarda gelişebileceği değerlendiriliyor. Kısa ve orta vadede hibrit araçların, menzil avantajları sayesinde geçiş aracı olarak önemini sürdüreceği öngörülüyor.
EY-Parthenon Şirket Ortağı Yusuf Bulut, analizin hem küresel hem de Türkiye için oldukça önemli veriler sunduğunu belirtti. Elektrikli araçların pazara sunulduğu ilk yıllarda talebin yavaş ilerlediğini hatırlatan Bulut, son yıllarda talebin hızla arttığını ve piyasanın farklı ticari modellerle çeşitlendiğini kaydetti. Ayrıca, elektrikli araç pazarında menzil, şarj altyapısı ve bulunabilirliğin geliştiği, batarya maliyetlerinin azaldığı görüldüğünü ifade etti. Şarj altyapısının iyileştirilmesinin ve menzil artırımının, elektrikli araçlara geçişte kritik bir öneme sahip olduğunu vurguladı.
Devlet teşvikleri, ÖTV avantajları ve yerli üretimin artışıyla birlikte elektrikli araç satışlarının olumlu yönde etkilenmesini beklediklerini belirten Bulut, hibrit araçlara olan talebin de devam ettiğini sözlerine ekledi.
EY-Parthenon Şirket Ortağı Cem Çamlı ise, küresel elektrikli araç pazarının Çin, AB ve ABD tarafından domine edildiği, Türkiye’de ise yerli ve ABD menşeli elektrikli araç markalarının pazara girmesiyle birlikte ciddi bir ivmelenme yaşandığını değerlendirdi.
Türkiye’de araç satışlarının 2022-2024 arasında yüzde 65 artarken, elektrikli araç satışlarının yaklaşık 13 katına, hibrit araç satışlarının ise 3 katına çıktığına dikkat çeken Çamlı, bu gelişmelerin önümüzdeki 10 yıl içinde tüketici alışkanlıklarının değişmesiyle ve pazarın büyümesiyle olumlu beklentileri ortaya koyduğunu ifade etti.
