SAMSUN Eğitim Ve Araştırma Hastanesi‘nde, nadir bir hastalık olan Moyamoya tanısı konulan Murat Şanlıer (52), her iki şah damarı tamamen tıkalı durumda bulunuyordu. Tedavi süreci kapsamında, kalpte pompa desteği ile gerçekleştirilen 3 damar koroner baypas ameliyatı başarıyla tamamlandı. Operasyonu gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahi Dr. Öğr. Üyesi Emrah Ereren, “Bu tarz bir hastanın dünyada 3’üncüsü, Türkiye’de ise ilk olması sebebiyle literatüre geçecek” şeklinde bilgi verdi.
Murat Şanlıer, yaklaşık bir ay önce kalp rahatsızlığı şikayetiyle Samsun Eğitim Ve Araştırma Hastanesi‘ne başvurdu. Nadir görülen Moyamoya hastalığı tanısı konulan ve daha önce beyin cerrahisi geçiren Şanlıer’in her iki şah damarı tamamen tıkalıydı. 14 Mayıs’ta Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Emrah Ereren ve Op. Dr. Hüseyin Ağırbaş tarafından gerçekleştirilen ameliyat yaklaşık 5 saat sürdü. Yüksek riskli bu operasyon sonrası hasta, 9 gün boyunca yoğun bakımda takip edildi ve sonrasında taburcu oldu.
‘1 MİLYONDA 3 KİŞİDE GÖRÜLÜYOR’
Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Doç. Dr. Vaner Köksal, “Murat Bey’in Moyamoya hastalığı, Japonca kökenli çok nadir bir durumdur. Beynin ana şah damarını etkileyen bu hastalık, tıkanıklığa neden olarak kanamalara yol açabilir. Fakat Murat Bey’in durumu henüz bu aşamalara gelmeden fark edildi. Yaklaşık 2,5 yıl önce, beyin damarlarını beslemek amacıyla ‘indirect bypass’ yöntemiyle bir ameliyat gerçekleştirdim. Bu süreçte beynin beslenemeyen kısmında yeni damarların oluştuğunu gözlemledik. Moyamoya hastalığı, 300 binde bir görülen bir hastalıktır ve 1 milyonda 3 kişide rastlanmaktadır” dedi.
‘AMELİYAT SIRASINDA KALBİ HİÇ DURDURMADIK’
Kalp ve Damar Cerrahi Dr. Öğr. Üyesi Emrah Ereren, “Moyamoya Sendromu olan hastamızın ameliyatını gerçekleştirdik. Her iki şah damarı tamamen tıkalıydı. Önceden yapılan bir beyin cerrahisi ile beyin damarlarına dolaylı bir baypas uygulanmıştı, bu da kan akışını artırmıştı. Ancak yine de bu tür bir hastanın literatüre geçecek olması önemli bir başarı. Ameliyattan sonra en büyük korkumuz hastanın felç geçirme riskiydi. Bu nedenle, kalp akciğer makinesi kullanmadan, çalışan kalpte baypas tekniği ile 3 damarına baypas yaptık. Ameliyat esnasında kalbi hiç durdurmadık ve tansiyonu 100’ün üzerinde tutmak için elimizden geleni yaptık. Çok şükür, hastamızın durumu oldukça iyi” şeklinde ifade etti.
‘HİÇBİR NEFES PROBLEMİ YAŞAMADIK’
Murat Şanlıer’in eşi Gülsüm Şanlıer (47) ise “Operasyon oldukça zorluydu ve riskliydi. Ancak her şey yolunda gitti. Ameliyatın Türkiye’de ilk kez yapılması nedeniyle birçok riskten bahsedildi, ama hiçbiri başımıza gelmedi. Bu tarz bir açık baypas ameliyatında kalp dışarı alındığı için, kalbi dışarı çıkarmadan bu ameliyatı gerçekleştirdiler. Şu anda çok iyi hissediyoruz. 9 gün yoğun bakımda kaldı, bu süreç psikolojik bir yük getirdi ama artık her şey yolunda” şeklinde konuştu.
‘YENİDEN DOĞMUŞ GİBİ EVE GİDİYORUM’
Murat Şanlıer ise “Hastalık beni buldu, ama şimdi yeniden doğmuş gibi hissediyorum. Bu akşam eve döneceğim. Evimi, yatağımı, çocuğumu, eşimi özledim” diyerek duygularını dile getirdi.
