Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Meclis’te görüşülen vergi düzenlemeleri teklifine ilişkin değerlendirmesinde, sistemin genel hedefinin iyileştirme olduğunu ancak bazı maddelerin iş dünyasında adaletsizlik algısı oluşturabileceğini söyledi.
VERGİ SİSTEMİNDE DENGELİ YAKLAŞIM VURGUSU
Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda ele alınan “Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni değerlendiren ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, uzun süredir doğrudan vergilerin payının artırılması ve dolaylı vergilerin azaltılması gerektiğini vurguladıklarını hatırlattı. Hacısüleyman, kayıt dışılıkla ve vergi kaçakçılığıyla mücadeleyi desteklediklerini belirterek, torba yasa teklifinde olumlu maddelerin yanında soru işaretleri doğuran düzenlemeler bulunduğunu ifade etti.
“Turizm, sağlık, hizmet ve mali müşavirlik gibi alanları ilgilendiren yeni uygulamaların adalet ve sürdürülebilirlik açısından yeniden değerlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz” diyen Hacısüleyman, bazı düzenlemelerin vatandaş nezdinde de rahatsızlık yaratabileceğini söyledi.
GEÇİCİ VERGİ DÖNEMİ NAKİT YÜKÜ GETİREBİLİR
Daha önce kaldırılmış olan dördüncü geçici vergi döneminin yeniden uygulanmak istenmesine dikkat çeken Hacısüleyman, bunun gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri açısından erken tahsilat anlamına geldiğini belirtti. Bu uygulamanın işletmeler için nakit akış yükü yaratacağını vurgulayan ATSO Başkanı, “Kamu gelirlerini artırmayı hedefleyen bu adım, yılın en yoğun döneminde mali müşavirlerin iş yükünü de artıracaktır” dedi.
TURİZM SEKTÖRÜNE EK YÜK ENDİŞESİ
Turizm işletme belgesi harçlarının her yıl tahsil edilmesi yönündeki düzenlemeye de tepki gösteren Hacısüleyman, bunun sektör üzerinde ilave bir maliyet oluşturacağını söyledi. “Dördüncü sınıf tesislerden 367 bin TL, birinci sınıf tesislerden 980 bin TL, lüks tesislerden ise 1 milyon 470 bin TL alınması öngörülüyor. Büyükşehirlerde bu rakamların iki katına çıkacak olması da endişe verici” ifadelerini kullandı.
Turizmin ülkeye her yıl 60 milyar doların üzerinde döviz kazandırdığına dikkat çeken Hacısüleyman, bu kadar stratejik bir sektöre yeni yükler getirilmemesi gerektiğini belirtti.
PRİM ARTIŞI VE GENÇ GİRİŞİMCİLERE DESTEKLERİN KALDIRILMASI ELEŞTİRİSİ
Emeklilik primi işveren payının artırılmasının işletme maliyetlerini yükselteceğini dile getiren Hacısüleyman, bunun istihdam açısından risk oluşturabileceğini söyledi. Genç girişimcilere yönelik prim desteğinin kaldırılmasını da eleştiren ATSO Başkanı, “Yeni iş kurma cesaretini artıran bu teşvikin kaldırılması doğru değildir. Girişimcilik ekosistemini büyütmek istiyorsak bu tür destekleri genişletmemiz gerekir” dedi.
SANAYİ DIŞI SEKTÖRLER DE DESTEKLENMELİ
Sanayi dışındaki sektörlerde işveren prim desteğinin yüzde 2’ye düşürülmesinin istihdam maliyetlerini artıracağını belirten Hacısüleyman, ülke istihdamının büyük bölümünün sanayi dışı sektörlerde olduğunu hatırlattı. “Bu durum, hizmet sektörlerinde yeni istihdam yaratılmasını zorlaştırabilir. Desteklerin istihdam dostu şekilde korunması gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
DENETİM OLMADAN YENİ HARÇLAR ÇÖZÜM DEĞİL
Muayenehane ve polikliniklere getirilen yıllık harç uygulamasının dürüst çalışanlara ilave yük getireceğini belirten Hacısüleyman, vergi kaybının ancak etkin denetimle önlenebileceğini vurguladı.
VERGİLEMEDE ADALET TEMEL İLKE OLMALI
Araç satış bedeli üzerinden binde 2 oranında harç alınmasının tüketiciyi ve piyasayı olumsuz etkileyebileceğini dile getiren Hacısüleyman, “Vergi sisteminde esas amaç, gelirleri artırmaktan öte adil ve dengeli bir yapı oluşturmaktır. Devletin, sektörlere adaletli ve dengeli bir yaklaşımla bakması büyük önem taşır” ifadelerini kullandı.




