Yaz mevsiminin başlamasıyla birlikte, güneşin cilt üzerindeki olumsuz etkileri daha fazla gündeme gelmeye başladı. Uzmanlar, güneş ışınlarına aşırı maruz kalmanın ciltte kırışıklıklar, kahverengi lekeler ve güneş yanıkları gibi sorunlara yol açabileceğini ifade ediyor.
Dermatoloji Uzmanı Uzm. Dr. Gülbiye Güler, yaz aylarında güneşten korunmanın cilt sağlığı açısından son derece kritik olduğunu belirtiyor. Güler, “Yaz aylarında güneş ışınlarının yoğunluğu, açık hava etkinlikleri ve deniz kenarındaki vakit geçirme alışkanlıkları nedeniyle ciltte güneş lekeleri, çiller ve lentigoların artış göstermesine neden olabiliyor. Güneş kaynaklı lekeler genellikle yüzde, alın, yanaklar, burun sırtı ve üst dudakta sık görülmektedir. Ayrıca, eller ve ön kollarda, aşırı güneşlenme durumunda omuzlar ve sırt gibi bölgelerde de güneş lekeleri oluşabiliyor. Bunun yanı sıra, yaz aylarında benlerde sayıca artış ve renk koyulaşması da gözlemlenebiliyor” dedi.
Güneşe korunmasız maruz kalmanın cilt yaşlanmasının başlıca sebeplerinden biri olduğunu vurgulayan Dr. Güler, güneş lekelerinin genellikle yüz ve eller gibi güneşi en fazla gören bölgelerde oluştuğunu aktardı. Güler, cilt lekelerinin çeşitleri hakkında da şu bilgileri paylaştı:
“Eğer lekeler çocukluk döneminden itibaren mevcutsa bunlar çildir. Kışın belirgin olmayan bu lekeler, bahar aylarında rengini daha fazla belli eder. Genellikle sarışın ve kızıl saçlı bireylerde görülür ve genetik bir özellik taşır. Melasma ise, genellikle yetişkinlerde ve daha fazla kadınlarda gözlemlenir. Tam olarak nedeni bilinmemektedir, ancak genellikle yüzde, alın, yanaklarda, üst dudakta ve burun sırtında ortaya çıkar. Koyu tenli bireylerde, gebelik döneminde veya hormon ilacı kullananlarda daha sık görülür. Ayrıca, güçlü ışık kaynaklarıyla çalışanlar ve bilgisayar karşısında uzun süre oturanlarda da bu lekeler görülebilmektedir. Lentigo ise, 40 yaş üzeri bireylerde görülen güneş lekeleridir ve genellikle daha büyük boyutlardadır. Keskin hatlarla belirginleşmeleri ve daha koyu kahverengi renkleri ile dikkat çekerler. Halk arasında “yaşlılık lekesi” olarak da adlandırılmaktadır ve bu lekeler yılın her döneminde kalıcıdır.”
Yeni oluşan güneş lekeleri daha hızlı tedavi edilebilirken, Güler, yaz aylarında benlerde de artış ve renk koyulaşması yaşandığını belirtti. “Cilt kanserlerinin temel nedeni UV ışınlarıdır. Bu nedenle, vücutta yeni oluşan, ani büyüyen ve düzensiz renge sahip benler mutlaka bir dermatolog tarafından incelenmelidir. Leke tedavisi için farklı yöntemler uygulanabilir. Tedavi için en uygun zaman, güneşin olmadığı kış mevsimidir. Yeni oluşan lekeler genellikle daha kolay bir şekilde tedavi edilirken, uzun süreli güneş lekeleri daha inatçı olabilir. Tedavi yöntemleri arasında renk açıcı kremler, kimyasal ve enzimatik peelingler, PRP, mezoterapi, dermapen ve farklı lazer teknikleri bulunmaktadır.” diye konuştu.
Uzman, güneşten korunma alışkanlıklarının çocukluktan itibaren kazanılması gerektiğini vurguladı. “Güneş ışınlarının en yoğun olduğu saatler olan 11.00 ile 16.00 arasında güneşlenmemek gerekir. Güneşe çıkarken geniş kenarlı şapka, gözlük ve uzun kollu beyaz keten kıyafetler tercih edilmelidir. Ayrıca, açık bölgelerde cilt tipine uygun 50 faktör koruma sağlayan güneş kremleri kullanılmalı ve bu kremler 3-4 saatte bir yenilenmelidir. Dışarı çıkmadan 20-30 dakika önce kremin uygulanması önemlidir. Tedavi sonrası güneş lekelerine karşı dikkat edilmezse, bu lekeler hızla geri dönebilir.” şeklinde uyardı. – BURSA