AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’nda görevli Prof. Dr. İlhan Gölbaşı, yüksek tansiyonun ciddi bir sağlık riski oluşturduğunu vurgulayarak, “Ülkemizde yüksek tansiyon hastalarının yarısı hastalığının farkında değil. Bu nedenle her yaş grubundan bireylerin düzenli olarak tansiyon ölçtürmesi büyük önem taşımaktadır” açıklamasında bulundu.
Prof. Dr. Gölbaşı, Türkiye’de yüksek tansiyonun görülme oranının yüzde 40-50 arasında değiştiğini belirtti. Teşhis konulan hastaların yarısının tedavi edilmediğini ve tansiyon ilaçlarını kullananların da yaklaşık yüzde 50’sinin yeterli dozda kullanmadığını ifade etti. Bu durumun, hastaların sağlık durumunu daha da tehlikeye soktuğunu dile getirdi.
ÖLÜMLE SONUÇLANABİLİYOR
Yüksek tansiyonun ciddi komplikasyonlara yol açabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Gölbaşı, “Beyin kanaması, inme, kalp yetmezliği, akut kalp krizi ve aort damarında yırtılma gibi durumlar, yüksek tansiyonun sonuçları arasında yer alıyor. Eğer bir tansiyon hastasıysak ve ilaçlarımızı düzenli ya da yeterli dozda kullanmıyorsak, bu komplikasyonlarla karşılaşma riskimiz artar” dedi.
BELİRTİLERİ BAŞ VE SIRT AĞRISI
Tansiyon hastalığının genellikle 40’lı yaşlardan itibaren kendini göstermeye başladığını belirten Prof. Dr. Gölbaşı, “Bu nedenle 40 yaş üstündeki bireylerin tansiyonlarını sık sık kontrol ettirmeleri gerekmektedir. Sık görülen baş ağrısı ve sırt ağrısı, yüksek tansiyonun belirtileri arasında yer alır. Bu tür şikayetleri olan kişilerin mutlaka muayene olması önemlidir” şeklinde konuştu.
RUTİN MUAYENEDE TANI KONULUYOR
Yüksek tansiyon hastalarının genellikle belirgin bir şikayeti olmadan rutin muayenelerde tespit edildiğini ifade eden Gölbaşı, “Rutin kontroller sırasında tansiyonun mutlaka ölçülmesi gerekmektedir. Çocukluk döneminden başlayarak her yaş grubunda yüksek tansiyon riski bulunmaktadır. Bu nedenle herkesin düzenli olarak tansiyon ölçtürmesi önemlidir” dedi.
