MİLLİ Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, ‘Terörsüz Türkiye‘ süreci hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Tekin, geçmişe dair hatırlatmalarda bulunarak, “AK Parti iktidarı öncesinde, sadece güvenlik odaklı çözümler üretilen dar bir bakış açısı hakimdi. OHAL rejimi, boşaltılan köyler ve Kürtçe müzik dinlemek gibi gündelik hayatta karşılaşılan birçok insani sorun mevcuttu” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, sosyal medya hesabı üzerinden ‘Terörsüz Türkiye‘ başlığıyla bir paylaşım yaptı. Bakan Tekin, açıklamasında AK Parti iktidarı öncesi dönemde sadece güvenlik merkezli çözümlerin hakim olduğunu vurguladı. “OHAL rejimi, boşaltılan köyler ve Kürtçe müzik dinlemek gibi gündelik yaşamda karşılaşılan birçok insani sorun mevcuttu. Örneğin, AK Parti iktidarının ilk adımlarından biri, 30 Kasım 2002 tarihinde OHAL rejiminin sona erdirilmesi olmuştur. Bu, 150 binden fazla vatandaşın boşalttıkları köylerine geri dönüşlerini mümkün kılan önemli bir gelişmeydi” şeklinde konuştu.
Tekin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2005 yılında Diyarbakır’da yaptığı konuşmanın bu sürecin en önemli dönüm noktalarından biri olduğunu belirtti. O konuşmada, “Bu ülkenin her yerinin kokusu, rengi, sesi, musikisi farklı bir lezzete sahiptir. Bunu böyle bilmenizi istiyorum. Her ülkede geçmişte hatalar yapılmıştır. Her ülke geçmişinde zor günler yaşamıştır. Türkiye gibi büyük bir devlet, pek çok zorluğun üstesinden gelerek bugünlere ulaşmıştır. Bu vizyon doğrultusunda; Kürtçe müzik ve yayın yasağı kaldırılmış, Kırmançi ve Zazaki dillerinde kurslar açılmış, TRT Kürdi kanalı hizmete alınmış, üniversitelerde ilgili kürsüler oluşturulmuş, okullarda seçmeli dersler konulmuş ve bu derslere öğretmen atamaları yapılmıştır. Devlet, Kürtçe kültür ve sanat eserlerini yayımlamış ve devlet tiyatrolarında Kürtçe oyunların sahnelenmesine başlanmıştır. Tüm bu adımlar, o dönemde vesayet odakları tarafından sert bir şekilde eleştirilmişti, ancak bu eleştirilerin haklılığı bugün daha iyi anlaşılıyor” dedi.
Bakan Tekin açıklamalarına devam ederek, “Sayın Cumhurbaşkanımızın, başbakanlık döneminden bu yana ilmek ilmek ördüğü, herkesin inancını ve yaşam tarzını özgürce yaşayabildiği, kendini ifade edebildiği bir ‘yasaksız Türkiye’ idealinin artık hayata geçtiğini görmekteyiz. Bu demokratik iklimi bizlere sunan başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bizim görevimiz, terörsüz bir Türkiye ortamını kalıcı kılmak ve bu kardeşliğin, demokrasinin, insan haklarının ve özgürlüklerin tüm dünyaya örnek gösterildiği bir ülke olarak yolumuza devam etmektir. Bu vesileyle aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, kahraman gazilerimize şükranlarımızı sunuyorum. Onların emanetine sahip çıkarak ve kardeşlik hukukunu yaşatarak ülkemizi daha güçlü yarınlara taşımaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
